Gül mevsimi geçiyor geldi yine karakış...Güller mis kokulu güller... Koşuyorum bir sabahın arkasında, ellerimde güller gece olmasın diye... Haine pençe senin dikenlerin,kokun ah o kokun çirkinliğe perde...Geliyorum bekle beni de... Güller sultanı ,gülün aydınlığı,gülün kokusu... Nazende çiçeğim...Rüyamda gördüğüm...Sır...Sır gerçi ey ulular ulusu...Toprağın taşın olayım ver yine bir gül kokusu ver...
...
Her kelime bir güz masalı olsa yine anlatamaz hayalimdekileri; öyle güzeller ki...
Düşen her yaprakta bir ateşin sıcağı var; bir soba demlenmiş bir çay,örtülmüş bir battaniye ve cama vuran damlalar...Gerçi küsmüş bu sene kırkikindiler ama olsun...Beklemek de güzel yağmuru ,özlemek de... Toprağın kokusu,halimize şükrediş,dualar sonra sevdiklerimize ve şimşeklerle ürperiş...Ağaçlar uykuya yatmış kök salmakta.Çiçeğe meyveye durmanın hazırlığını yapmakta...O kurumuş dallar işte her ilkbahar çiçek açmakta...Derdi teraziye koysam demlenir kök salarım; ben de ağaçlar gibi her bahar çiçek açarım...
Güne güneşe merhaba!..Merhaba dostlar,kardeşler merhaba!..Bir atlı gelip gurbetten mektup getirmişcesine sevinelim. Sevdiklerimize sevinelim...Tutar da el olursa bir gün dost yel olursa ya ne diyelim...Dostların gönlü birdir uzakta olsalarda diyelim.
Uzağımı yakın eden kor oldun
Gel bu hasret çekilmiyor efendim...
İnceden inceye bir yağmur yağsa...Söndürse şu sinemdeki ateşi.Yol bulamadım yollar uzak ne çare .Tutsa ellerimden gel dese...
Coştu yine kar pınarlarım,
Dost selam göndermiş kime ne?
Uçtu yine Ankâ Kåf dağına,
Masal olsa gerçek olsa kime ne?
Yağmur yağdı...Özlenen yağmur çok şükür...Tıpkı gönlümüz gibi savruldu taneleri yağmurun bir o tarafa bir bu tarafa...Müziğe ne gerek yağmur varsa havada...
Hani ilham denilen şey var ya işte o gerçek.Birkaç saat önce yazma isteğime engel olamadım. Yazdım.Yanlışlıkla elim geri tuşuna gitti. Hepsi silindi. Kırılan telefonlarımda eski defterlerimde kaybolan böyle yüzlerce şiir de var.Şu an ise sadece yağmur sesine odaklandım. Şiirden de güzel ,şarkıdan da güzel...
Günümüz güzel gönlümüz güzel olsun...
Yaşlanmak da güzel dizlerin ağrısa da,aynaya baktığında saçların ağarsa da...Coşkun bir selken dingin denize döner insan; dertler yağmur gibi üstüne yağarsa da...
Beklemez kimseden bir şey işini kendi yapar;boş bunundukça hele çocukluğunu anar...Geri gelmez giden günler yâd etsen neye yarar...Elinde bir mum gençliğine yanar...Tükenir bir gün ömürler ,canından olan ağlar...Ne diyelim giden gider varolsun kalan sağlar...
Günümüz güzel gönlümüz güzel olsun...
Baharları severim mevsimlerden...İçeceklerden suyu...Papatyayı severim çiçeklerden ... İçimde onulmaz yaraları sardığım tuzu, derdimi gömdüğüm toprağı severim...Bağıra bağıra şarkılar söylemeyi severim ...Ve susmayı usul usul...Bu sonbahar rüzgârları gönlümde kitaplarca yer kaplıyor...Okumasını bilen yok.Yazmasını bilen yok...
Günümüz güzel gönlümüz güzel olsun...
İnsan beklenti içinde olmayınca üzülmez. Elinden geleni yapıp teslimiyet gösterir. Sonra da ,sonra işte... Herkese göre değişir. Ben mi ,benimki sır. Kimse kimsenin kaderine balıklama atlamaz. Bağları vardır mutlaka anıları. Ama bir şey diyeyim mi çok şey yazmayacağım bu gün ;kırkımdan sonra yani insanların çiğ süt emdiğini anladığımdan beri çok da umursamıyorum hayatı!.. Hayat bu işte... Hümanist olmak lazım iyimser gerisi boş...
Günümüz güzel gönlümüz güzel olsun...
Bilge birine sormuşlar huzur nerdedir? Huzur demiş senin iradenin üstünde bir irade olduğuna inanmaktadir. Tevekkül yani.Insan sevdigini andıkça mutlu olur. Onu yanında taşıdıkça. Kalbinde taşıdıkça.Bir şey artık size huzur vermiyorsa ya sevmiyordur ya sevmiyorsunuzdur.Huzur tevekkülde ve yaratıcımızda.
Sınav bitmiyor...Az önce seminerimi tamamladım. Başarılı yazısı beni mutlu etti.Ve anladım ki boş durmak iyi birşey değil. Ve yine anladım ki ben öğrenmeyi çok seviyorum ve performansım hala yerinde. Yani çocuk da yaparım kariyer de.İkinci bir üniversitenin hazırlıklarına başlamayı düşünüyorum.Şükürler olsun her halimize. Var say ki okuyamadım karınca misali biz bir yola düşeriz...
Biz yatılı okuldayken Batıpark'tan müzik sesi gelirdi akşamları. Öğretmen olmanın hayallerini kurardım dinlerken bir yandan da ders çalışırdım.Bu vesileyle de beni bu günlere taşıyan ilkokuldan bu yana kıymetli oğretmenlerimin ellerinden saygıyla öpüyorum. Gerçi yirmi dört kasıma üç gün var ama ben hissettiğim gibi yaşarım. Yalan hile olmaz bizde. Nerde olduklarını bilmiyorum ama kucak dolusu çicekler gönderiyorum ayrı ayrı...
Ve benin yazdığım ilk şiiri paylaşmak istiyorum.Yarışmada birinci olmuştu ve kaderimi görür gibi oğretmenim "Yalnız Efe" kitabını hediye etmişti.
Biraz geç uyandım.Her taraf sis.Kış başladı artık.Kışın en güzel yanı kar yağması.Kara doyum olmuyor izlerken.Bir iç huzuru kaplıyor insanı.
Gerçi leylekler göç ettiğinde baharda daha da seviniyoruz ama o sevincin temelini o karakış oluşturuyor sanırım.Yani ataların dediği gibi zahmetsiz rahmet olmaz.
İşlerim çok ama isterdim ki saatlerce yazayım.
Günümüz güzel gönlümüz güzel olsun...




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!