Yirmi iki Haziran, iki bin on sene,*
Selamünaleyküm can, Salı saldık yine.*
**
Bata, çıka yüz gülüm, düşe kalka yol git,*
Her yokuşun düzü var, ümit ile dol git.*
**
Rabbe bağla özünü, kıbleye dik gözü,*
Secdeye koy yüzünü, sadık kıl hep sözü.*
**
Az gittik, uz gitmişiz, yol bir arpa boyu,*
Göz açıp, kapar gibi, yitirdik kaç soyu.*
**
Gül kokladık tez soldu, güzelden can düştü,*
Alem buysa kral kim, tez elden han düştü.*
**
Gurbet imiş şu dünya, garipmiş şu insan,*
Hava ve suya muhtaç, aczine arz ihsan.*
**
Semayı seyre çıktık, gök kandili mehtap,*
Göz kırpar milyon yıldız, idraki zor hesap.*
**
İpek atlastır feza, yaldızlı mor zambak*,
Burçları selam durur. Hak mühürlü varak.*,
**
Bir saat tefekkür kıl, bin nafieye eş,*
Zikrini fikir besler, Nur kafileye eş.*
**
Ahiri şükür gerek, hamdeyle her hâle,*
Şer sanırsın hayrolur, kem gelmesin kâle.*
**
Nihayet o an gelir, ben garip can göçer,*
Gassal suyun ısıtır, yakasız bir yen biçer.*
**
Yine dostlar diyecek, hep ölüm, hep ölüm,*
Neylersin dünya fani, söz bitiren bölüm.*
**
Aşık Uslu Hak söyle, say eyle Hak için,*
Dilde kelam Hak desin, dün doğdun bak niçin.*
**
Aşık Uslu 22.06.2010 – 08:30 Samsun
Zübeyir Güngör Uslu
Kayıt Tarihi : 22.6.2010 09:26:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Dünyanın faniliğini ihsas edecek o kadar çok hadise cereyan ediyor ki, özümde hep ölüm, gözümde hep ölüm, sözümde hep ölüm arz-ı endam ediyor...

TÜM YORUMLAR (1)