Acısız Aşkın Neşe Dolu Kahkahası

Fatma Avcı 2
226

ŞİİR


4

TAKİPÇİ

Acısız Aşkın Neşe Dolu Kahkahası

Düşlerimden doğuyorum bu gece yeniden. Ay bu gece ele avuca sığmıyor, kendi benliğine çekilen ruhumun içine girmeye çalışıyor. Karanlık bir hayatın fırtınalarından kurtulup, senli gölgelerin eşliğinde karanlıkları yararak suskunluğumu içime saklayıp, hayatın bana ait olan güzelliklerini masum bir çocuğun sevinciyle kucaklamak istiyorum.

Hayatın dar sokaklarında tökezleyerek yürüdüğüm yalnızlık kulvarlarında kendi düşlerime uygun hikâyemi yazmak istiyorum. Dağılmış ruhlardaki özgür âşıkların sevdasını saklayan yürek çarpıntılarının eşliğinde, yağmurda kavrulan genç âşıkların yürek çarpıntılarında yürümek istiyorum.
Ben yüreğimin dehlizlerinde yuvarlanırken tüketilmiş zamanların çarkları arasında ezberi tekrarlıyorum. Sen olan, senin sevdan olan…

Yaşamın en keskin dönemecinde yerdeki fren izlerine aldırmadan son sürat dönüyorum. Sessiz nidaların yankıları sarıyor kentin kalabalık caddelerini ve ben sesimi sana duyuramıyorum. Gece yarıları dinliyor ağıtlarımı, sus zamanlarını özlüyorum lacivert gecenin koynunda uyuyan.

Ellerimde boşa sardığım sevgi yumakları, ufuk çizgisinde kaybolmuş hayaller, içimde yıkıntılar ve ben hala senli günlerin hayalinde yaşama tutunmaya çalışırken sargısı açılan yaralar kanamaya başlıyor. Nemli rüzgârların kucaklamasıyla sarmalanıyorum. Fırtına sonrası gün ışığının vaat ettiklerini görmek için.

Acısız aşkın neşe dolu kahkahası gibi. Sahi acısız aşk var mıdır? Ya da aşk acı çekmek midir? Biz hangisini yaşadık? Aşkın acısını mı? Yoksa aşk acısını mı?

Yıkık duvarlar arasında açan bir çiçekti umut vaat eden şafaklar gibi yeni gün yeni umut. Oysa ben her yeni gün doğumlarına bir kırıklık, bir eziklikle uyanırım, dünlerin aynısı olan günlere. Kendi başına bırakılmışlıkları yaşarım, hiç gerçekleşmeyecek düşlerin avuntusunda. Sevdaya karanlık güneş ışıkları altında kızıl sarısı akşamlarının hüzün şarkılarını söylerken.

Kendimi mutluluklara kaptıracak kadar genç değilim. Nefretin acısını üzerimden atmaya çalışsam da ateşler içinde kavrulan köz misali kavruluyorum. Avuçlarımda yaktığım sevda kınaları kızılyaralar dönüşüyor. Oysa o kızıllıklar bir goncanın yaprakları gibi açılmalıydı. Sargısı çözülen anıların kanamaları gibi değil.

Dolduruyorum namlunun ucuna bütün sözcüklerimi, dayıyorum yüreğime, parmağım tetikte, dokunsam benliğime dolacaksın, bıraksam benim olmayacaksın. Senli sözcüklerle infazımı vermeye çalışıyorum olmuyor.
İnsan büyümeden de yaşlanırmış, çektiği yürek yangınlarının ağırlığı ile.

Omuzlarımda sevdanın ağırlığı ve o ağırlıkla yalpalayan bir beden, yaşadıklarından aklında kalanların ezikliği ile iki büklüm bir yürek. Yaşamak buysa eğer yaşıyorum işte.

Derin ve ince tutkular içerisinde unutulmuşluğun uçurumlarında yuvarlanırken düşsel düşüncelerden, ucuz bilgeliklerle içime kapanıyorum. Avuntu i,ş görmüyor, tutku ölümün ardından gidiyordu, önündeki engelleri yıkarak.

Yüzü örtülü tutkuların esiri olmuşum, olağan üstü bir kahraman gibi gözlerindeki görkemli aydınlıkta yanmaktayım. Sönmekte olan bakışlarımın önünde aşkımı ortaya çıkarmamaya çalışsam da yiğitçe, direnen bir edayla yüreğime girmeye çalışıyorsun, ölü şiirlerin eşliğinde.

Seven yürek masum, seven yürek çaresiz ve seven yürek savunmasız. Bütün kapıları ardına kadar açık, yüreğin bağları çözülmüş, hiçbir sevabın mutlu etmediği günahları yaşıyor.

Kumsalı okşayan dalgalar bana bir gece şarkısı fısıldasa da kalbim atmayı bıraktı. Kesik nefeslerle dağınıklıklar içinde bir bütünü oluşturmaya çalışıyor.

Bırak yağmur öpsün seni, süzülürken yaşlar saçlarından, sen bir tek gözlerinle kadeh kaldır bana…

Fatma Avcı
03.08.2012

Fatma Avcı 2
Kayıt Tarihi : 11.8.2012 22:09:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Adnan Çatalbaş
    Adnan Çatalbaş

    ve o seven yüreğin acısını dindiremez hiç bir teselli sen üzülme yeterki
    kutluyorum saygılarımla 10+++++++

    Cevap Yaz
  • Mustafa Yılmaz
    Mustafa Yılmaz

    Bu şartlarda yaptığımız neydi?
    Duruma göre bedenimizi korumak, ruhsal bağlarımızı sağlama almak, boşluk hislerimizden kurtulmak, duruma göre ar ve düşüncelerimizin sağlığını korumaya sığınmak, bedensel savruluşlardan, ruhsal bozukluklardan kurtulmak ve hayatta edepli kalma arzularımızı sağlama alarak, beden yorgunluklarımızı sükuta erdirmek, beyin diplerimizde dolanan anıların güzellikleri ile yoğrularak hayatın dikliğine tutunmak ve pervasızlıklardan kurtularak, hayata yeniden tutunuyorduk…

    Tüm unutulacak aşkların arasına beni iterek gittin…
    Ne dünlerin umutları, ne de yarınlardaki bekleyişlerin aralığından bakarak, dönüp arkanı gittin…
    Kaybolacak düşlerdi geriye kalan…

    Mustafa yılmaz
    ant+10

    Cevap Yaz
  • Hürrem Dilekci
    Hürrem Dilekci

    cısız aşkın neşe dolu kahkahası gibi. Sahi acısız aşk var mıdır? Ya da aşk acı çekmek midir? Biz hangisini yaşadık? Aşkın acısını mı? Yoksa aşk acısını mı?

    aşk asla tek taraflı yaşamaz; Ya dalları sendedir acı çektirirsin, ya da kökleri sendedir acı çekersin...

    çok güzeldi şairem... yüreğinize sağlık...

    Cevap Yaz
  • Cevat Çeştepe
    Cevat Çeştepe

    Her aşkın içinde acı vardır... En azından aşk ile 'atbaşı koşan' kaybetmek korkusu bu acıyı sürekli hissettirir, uzak tutmaz...
    Kaleminiz, deneme çalışmalarınız için tam biçilmiş kaftan..

    Kutluyorum sayın Fatma Avcı...

    Cevap Yaz
  • Nesrin Asena
    Nesrin Asena

    Öyle olsun aşk, kadehi gözlerden kalkan ....ne güzeldi , sevgilerle saygılar +.......asena

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (9)

Fatma Avcı 2