Acı...! ! !
yazmak istıyorum sana.Bildiğim,bilmediğim tüm dillerde..önce yazmak sonra küfretmek..! !
Derin bir iç çekişsin sanki,sanki yüzmekten yorulmuş we bir okyanusta boğulmuş bir multeci..sanki dokuz doğurmuş bir anne,bir taze ölü kokusu bir hardal gazı saldırısında..! ! sen habil ile kabil'in hıncı,muhammed'in inancı,ibrahim'i yakmayan ateşsin..sen tanrının kendiyle monologu,sen yalnız bir kadının çıldırmış hali gibisin...bir sawaş borozanı bir dewrilen cümlesin...wardiyası değişmeyen bir fabrıka,,kolunu düzen çarkına kaptırmış bir işçisin...sen bir bayraksın allı -yeşilli bir eylemin en ön safında..bir türlü gelmeyen iftar waktı,namazda küfre duran çember sakallı bir ıhtıyarsın,yalansın...sınırı ihlal edilmiş bir kimliksiz ülke,at nalları ile döwülmüş esmer bir coğrafyasın..sen dıyarbakır cezaewi,makatına cop sokulan inançlı bir militansın..sen öfkemin bana çarpan yüzü,bin yıllık hıncımın dişa wurumusun...sen şiir yazarım ınancına kendımı kaptırma hali,sen geniz yakan bir kokusun..
Ben altı delik,lastik ayakkabıdan yere değen bir köylü çocugu ayagı..ben paydasını kaybetmiş pay,,, 14'ünü kaybetmiş pi sayısım..hiç bir iklimi olmayan,hiç kokan,hiç gulen,hiç pazarsız,hiç kimsesiz,hiç sarılmaksız,hiç allahsız,hiç parasız,hiç'ini kaybetmiş hiçliğin en yogun haliyim....
sol tarafından kalkmış bir taze
sabah bulunsun yanında
Kent! gümüş kanatlı melek
yalancı düşler uyuyor olsun