Başlıyoruz istiklal adlı nazlı türküye,
Geleceğiz yeniden "Hürriyet! Hürriyet!" diye
Slogan; Yaşasın Tam Bağımsız bir Türkiye!
Emperyalizme İttihatçı haykırışıdır.
Düştün ki düşülecek en büyük aşka
Bilmedin sevilecek vatandan başka
Ki önce "Vatan" ve "Hürriyet" demiştin
Nerede imdat duydu isen yetiştin
Gün olur dostlar kaybolur her yan puslanır
Gün gelir elbet deli gönülde uslanır
Kara toprak beni çağırırken, ve su gibi akıp giderken her gün,
Ben, senin derdindeyim Enver'im, bak anıyorum seni yine bugün.
Duyuyorum sanki, beyaz atının nallarının sesini, koşuyor,
Gidiyor, görüyorum, işte orda, Allah dedikçe Enver, cosuyor.
Denildi Hürriyet Adalet Musavat
Ardından çıkıldı yurdun dağlarına
Can kan ruh buldu Talat ile İttihat
Hayat verdi Enver gönül bağlarına
Koşarken Niyazi Bey geyiği ile
Dudaklarda bir ıslık
Revolver patlaması gibi
Burma bıyıklar
Uçları kama gibi sivri
Bir garip adamlar
Bu İttihatçılar
Ne midir İttihatçılık?
Zordur be İttihatçı olmak!
Zordur, eziyetlidir, çetindir.
Vatanın için vatanında başka herşeyi feda etmene rağmen "hain" diye anılmaktır ittihatçılık.
Balkanlar yazılıyorken "İntikam" okunur
Bu sızı Türk olanın yüreğine dokunur
Unutmadık bizler ne zulmü ne de sürgünü
Tarihimizde ki o en rezil sefil günü
Ey İzmir Şanlı İzmir "gavur" şehir
Sen ki zavallı ruma oldun zehir
Sunulacakken kral mutfağında
Kaldın Elizabeth'in kursağında
Bizler atılıyorken düşmana yeni baştan
Geçmişken yeniden yardan serden ve de aştan
Tanısınlar burma bıyığından kara kaştan
Umut ol da yeniden doğ Kafkas dağlarından
Yolbaşçımız Enver meydanları yine titretsin
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!