Eğer davamdan uzaksam günlerdir;
Bilin ki serseriyim
Allah korusun ama belki de şeytanın askeriyim.
Bakmayın ceset denen elbisemin karnı tok olduğuna
Ruhça ben bir kemik birde deriyim
Bu başka bahar;
Misket yağmurları
Gümbür gümbür tomurcuklar
Paletli saksılarda çiçekler açıyor
Kan suyu veriliyor arka bahçelere
Yeni taştan adamlar
Daha dün;
Bende çiçekli bahçemizde koşar
Gül Annemin kollarında yaşardım
Uyurda büyürdüm “ninni-ninni”
Bir gün canhıraş bir feryat doldu kulaklarıma
Namus namus, çığlık çığlık
—Mahmut Ünsal’dan ilhamla-
Açsan neler saklar neler
Eski zaman sandıkları
Maydanozlar ve naneler
Şimdinin aşk sandıkları
Denemekten vazgeçmektir başarısızlık dediğin
Eğer azmedersen başarı, peynir ekmektir yediğin
12.01.15 Ankara
Nedir senin derdin be hey sivri dil
Hele bir soluklan şu salyanı sil
Öfke ve nefretle döner durursun
Hem zehrini kusar hem kudurursun
Şımarık bir haylaz idim
Biraz cilve çok naz idim
Aşk denince teğet geçer
Aklım sıra kurnaz idim
Boş boğaz bet avaz idim
(nefsime)
Sığar mı Sevgi iki satıra be hey sersem
Sığmaz, O’ nu anlatan parşömen Âleme sersem
08.02.13 Yozgat
Bu ne derin uyku safdil Müslüman
Bir bak etrafına her yer toz duman
Cahil sanem soktu nimet hurcuna
Zalim alem dikti âlem burcuna
Hayat, uykudan önce masal, Uyku, ölümden bir bölüm
Ölüm, en derin uyku, en gerçek uyanış ölüm.
1996/Yozgat
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!