Erzurum garından eller sallanır
Ağızda kelimeler usulca ballanır
Elma yanaklar ayazda allanır
Mor gri bulutlarla ağlama sen.
Oldu düştüm gurbet ele
Sabahın ışıkları vururken penceremden
Huzurunu yudumlarım bardağımda bir bir
Özleminden korkarım beni yaralar derinden
Soframda ki bolluk bereket sensin.
Körpe kız ellerinde dokunur nakış
Her semaya bakışımda ismini sayıklarım,
Bulutlara yoldaş olmak sana yakışır.
Gökyüzünde ilerler hüzün yüklü kayıklarım,
Ettiğim duam olmak, sana yakışır.
Gönlümde yaralar açar bakışların,
Dillerde laf olmuş adın,
Zaman senin için mi akar sanırsın.
Kalplerde kalmadı tadın,
Gözlerin aşkla mı bakar sanırsın.
Her gün aynı saatte sevdim seni.
Güneşin doğuşunda seninle ısıttım içimi
Rüzgarda senle savruldum
Kalemim her satıra seni yazar oldu.
Düşüncelerim seninle doldu
Bulut sensin
Ey benim kanadı kırık kalbim
Sen aziz değilsin.
Yalanlarına kandığım gönlüm
Ne onla bir bahar isterim
Ne de bahar kokulu saçlarını.
Ağaçlar yaprak döker
Rüzgar duruncaya dek.
Bahar yüzüne göstermez
Güneş çıkıncaya dek.
Bilmem şimdi hangi diyardasın
Uğruna öldüğüm gözlerin nerde ?
Kiminle, kaçıncı çiçekli bahardasın
Masallara daldığım sözlerin nerde ?
Artık veda etmek vakti geldiyse hayata
Faydasızdır pişmanlık kavuşursun azata
Boş bir tabuttur bu tıngır mıngır alır da yol
Korkudan tutmaz olur ne bir el ne de bir kol
Bu ayrılık bizi yıkar sevgilim
Bir yanımız bahar güneşi bir yanımız kış
Yaprak döker her yanımız
Gözlerinden süzülürken anılar
Beni yerle bir eder her bir bakış
Alnıma yazılan bu kara yazılar



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!