Gençtim
Gökyüzüm mavi
Güneşim sarıydı
Beni hayata bağlayan
Umutlarım hayallerim vardı
Hevesti, özentiydi, aldanıştı
Kırlangıç bakışlı gözlerinde
Kaç kere aşkı yudumladım...
Her yudum da Çaresizliği tattım.
Ah beni bir görebilseydin...
Sevda ateşiyle nasıl da yandım.
Sevebilseydim gözlerinin karasını
Köyümüz buram buram Urmu Dut'u kokusu,
Çıkmakla bitmez Yavşan'ın yokuşu,
Heybetlidir insanların duruşu,
Akıllara kazınan, sensin köyüm.
Celfinler kümes kümes yumurta verirler,
Gittikçe sönen umutlar
Sokaklarda namaz kılan yalın ayak çocuklar
Çaresizlikten ağlayan analar, babalar
Açtım da gözlerimi çevreme baktım durdum
Soysuzlara geçit vermem , iman dolu surdum
Ağlayan kadın mıdır gönülleri kanatır
Duy sesimi ey kafir gönül dinden yanadır
1873 İstanbul'da bir güneş doğdu
İnsanlığa umut Mehmet Akif'tir
Hocası bu güneşi gözlerinden okudu
Yaralarımıza cerrah, Mehmet Akif'tir
İslamdı yolu Kur'an'dı rehberi
Yağmur olup yağsam dere gibi coşsam
Ölüm yine sen gelirsin aklıma
Koşsam , kırlar boyunca koşsam
Ölüm yine sen gelirsin aklıma
Altından köşklerde kalsam
Yirmi yaşındayım
Ben Aslı´yım, Fatma´yım, Özgecan Aslan´ım
Anneme gidemedim bugün
Bir karede bitti tüm hayatım
Rabb´ime bağlandım kördüğüm
Ben otobüste yaşadım
Çığlık çığlığayken kelimelerim
Hangi duaya sığınırım bilemem
Onca hece irkilirken sesimden
Sen duymadın sesimi
Satırlarım gözyaşıyla doluyken
Her kelimem ismini heceledi
-Gitme, gitme lütfen bırakma beni...!
Bırakma beniii...!
Off neyse ki rüyaymış.
Sabahlara kadar onu düşünmekten yorulmaya başladım artık.
Her gün aynı rüyayı görmekten sıkılmıştım.



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!