TÖVBE
Tövbe! ...
Sözlükte vaz geçmek, geri dönmek demektir,
İşlenen suça, Allah’tan af dilemektir,
Tövbe ile sonsuz rahmeti beklemektir,
Türk-İslam âlimleri serisi – 10
VAKİDİ
D. (H.130) 745 – Ö. (H. 207) 822
Onun tam adı; Ebu Abdullah bin Ömer
Iraklı kardeşim kan ağlıyor.
Bütün Haçlılar hücum ediyor.
Kutsal yerde Coniler geziyor.
Uyan be Müslüman, yeter artık.
KGB, CIA, MOSSAD sahnede,
Su mecrasında akmaktadır,
Onda ne büyük ulviyet vardır,
Akar, hakkın çizdiği yolda,
Her zerresi bin bir hayattır.
Yer üstünde yer altında da akar,
Sordum bir gence:
Mânâ ve madde arasında ne fark var diye?
Mânâ: Hâyal, bomboş dedi.
Madde: Zevk eğlence, hoş dedi.
Hep maddeye koşmuş bu dünyada,
Gezinmiş hep zevk dünyasında,
Havai bir tavır içinde başladı söze;
İçki, eğlence, zevk madem var; tatmalıyız.
Dedim; Ama Allah akıl, fikir vermiş.
Daha yaşım genç, ileride tövbe ederiz.
Dedim; Yarına senedin var mı senin?
Bırak boş lafları, yorma beni be dayı.
Akıldır insana ulviyet kazandıran,
Bir şey çalınıyor, var bir sızdıran,
Elle koyduklarını olmaz kaldıran,
Orası sonsuz yol bilmez misiniz?
Mahlukatı da emrimize verdi,
Yüreğimde bir sıkıntı var,
Derin derin sarsar beni.
Hem hüzün, hem sevinç,
İkisi birden yakar beni.
Ağlamak gelir içimden her an,
Fırtınamıydı neydi o esen?
Gelip de şu halimi görsen,
Çile çekmek nedir anlarsın,
O zaman bana acırsın sevgilim.
Ağlamak boş yere burada,
Dağlardan büyük benim aşkım.
Denizlerden geniş benim gönlüm.
Okyanuslar kadar benim sevgim.
Çünkü; dağdan denizden de büyüğüm.
Dağ der doruklarıma çıkamazsın.
Hos bir siirdi Ustadim guzellikler seninle olsun saygilar *** Tam Puan ***