Yapraklara dokunduğunda rüzgâr okşar
Nazenin tenini avuçlarımda hayal meyal
Bir türkü sesiyle uyanır çiçekler, güller
Bir türkü sesiyle uyanır aşka gönüller.
Rüya misali bir akşam deniz kıyısında
Martılarla kanat çırpan çocuk düşleri
İçimin aydınlığında bir hikâye gözlerin
Rüya misali bir akşam deniz kıyısında!
Varsam sana ey nice bin aşka bahar
Sensiz kalan her ne varsa bir gün solar.
Deli yokluğunun ateşiyle rüzgâr
Irmak ırmak sana akar tüm sular
Hayaller de ağlar güz akşamları
En çokta eski sandaletler
Sessiz sinema dönüşleri
Vapur çığlıkları
Veda bavulları
Beni bırakıp gitme uzaklara
Şair olurum, ozan olurum
Dizeler döktürürüm ardın sıra
Okursun ağlarsın sonra
Dayanamam!
Erdem sahibi sevgisi bittiğinde bile
Kusurları örtüp güzelliği gösterendir.
Alçak kimse ise ipler gerildiğinde,
Dostluğu unutup kusurları söyleyendir!
İstanbul bugün Üsküdar'dır
Martı kanatlarında akan bir hikâye
Türküler çığıran yosun kokulu bir deniz
ve biraz da senin gözlerin!
Dudaklarda bir şarkı gibi adın yankılanınca
Teneşirde sen diye ruhum kıpırdar.
Nerdesin ey sevgili gel bitir bu ayrılığı
Gel bitir sensizliğe akan gözyaşlarımı!
Bir bilsen ne kadar özledim seni
Ne kadar alışamadım yokluğuna
Ne kadar dayanamadım uzaklığına
Koşar gelirdin yıldırım hızıyla!
Laf dinlemez arzularla gelen
Bu gelen sensin sensin bu gelen.
Gel vur boynumu bitsin ey gelen
Bitsin sensizlik sensizlik gelen.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!