Abdi Ağa'nın Rüyası Şiiri - İlyas Doğan

İlyas Doğan
31

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Abdi Ağa'nın Rüyası

Rüyalarıyla meşhurdur Abdi Ağa.
Uyanınca sürüsü kaybolur her seferinde.
Görünmez bir hafta ortalıkta.
Yatışınca öfkesi ahalinin
Bitiverir kapısında kahvenin.
“Çaylar Abdi Ağa’dan! ” der
Metelik yokken cebinde.
Bilir herkes garibanlığını Abdi’nin.
Lakin ilişen olmaz ona asla.
Merttir, cesurdur rüyalarında.
Bir seferinde dayamıştı sırtını koca çınara.
Geçmişti kendinden, sıcaktı dünya.
Çiftlik sahibiydi düşünde.
Yüzlerce dönem arazinin,
Binlerce hayvanın ayrılmadı peşinde.
Kahvesini yudumlarken her sabah avluda
Emirler yağdırırdı kâhyaya.
Sonra üzülürdü kâhyanın Ali’ye
Ve de karısı Durdu’ya.
(Durdu, yaman kadındır.
Eli yakışır türlü işlere.
Marifetlidir ocak başında.
Bilir Abdi Ağa’nın güveci sevdiğini.
Vurur ocağa her akşam çeşit çeşit yemek.
Az yemeğini yemedi Abdi Ağa
Çakır gözlü Yörük’ün.)
Yufkaydı yüreği, tez duygulanırdı.
Halinden anlardı ırgatın, düşkünün.
Severdi türlü mahlûkatı, nebatı.
Fakat sevmezdi çobanını sürüsünün.
Yumuşak etini mideye indirmek için
Kırdığını düşünürdü koyunların ayaklarını.
Yine de sürüsü çobansız değil diye
Göz yumardı kırık ayaklı koyunlara ve çobana.
Bir keresinde çoban:
“Ağam, taze otları yiyim derken koyunlar,
Yardan düşüveriyor, kırılıyor ayakları” dedi.
Doğrudur, dedi Abdi Ağa.
Çobansız koyunu ya kurt kapar
Ya da yardan uçar garibim.
Düşünde Abdi Ağa sorgularken hayatı
Uyandı koca çınarın dibinde
Uzun zaman sonra yüzünde gülümsemeyle.
Bir sağa baktı, bir sola.
Yoktu sürüsü ortalıkta.
Yine ayrılık görünmüştü Abdi’ye.
Ne diyecekti köylüye.
Alıp köpeğini yanına
Sığındı Göktepe dağına.
Duyunca bulunduğunu sürünün
İndi ovasına köyünün.
Görünce Abdi’yi kahveci
Sürdü büyük çaydanlığı ocağa.
Girince kahveden içeri
Çaylar benden, dedi.
Sarardı kahvecinin beti benzi.
Biliyordu Abdi’nin yok meteliği.
Rüyasını başlayınca anlatmaya
Doluştu genç yaşlı masaya.
Kâhyasını da anlattı, sürüsünü de,
Sürüsünü telef eden imansız çobanı da.
Durdu’nun yemeklerinden bahsedince
Yutkundu kahvedeki herkes.
Abdi mutluydu çayını yudumlarken.
Bir ara sustu, daldı hayale.
Şehir Kulübü’ndeki esmer kadın nerede şimdi?
O da Abdi’yi düşünüyor mudur?
Ya genç kemancı!
Telleri inleten o zalim,
Hangi âşıklar için çalıyor bu gece?
Kahveci “Abdi, Abdi! ” deyince
Ne esmer kadın kaldı, ne kemancı…
“Çaylar benden! ” diyecekti ki
“Çaylar Abdi Ağa’dan! ” dedi kahveci.
O günden bu yana
Abdi, ağadır, meteliksiz gezer.
Sabah sürü peşinde,
Akşam Şehir Kulübü’nde…
Ne zaman uzansa gölgesinde bir ağacın
Karşısında esmer kadın,
Tepesinde genç kemancı…
Rüyalarıyla meşhurdur Abdi Ağa.
Bilir bunu bütün köylü
Ve kahvecinin ortanca oğlu.
(Kahveci, geçen yaz öldü ansızın.
Yeni rüyalarını bilmiyordur Abdi Ağa’nın)

[Muğla – 2016]

İlyas Doğan
Kayıt Tarihi : 21.6.2016 14:26:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

İlyas Doğan