Adem le Havvanın çocukları olan Habil ve Kabil arasındaki uyumsuzluk, bel ki de insanlar arasındaki ilk kutuplaşmanın başlangıcı olmuştur.Bunun da ötesinde insanı ayrılığa sürükleyen en temel ayrım, Adem'in yasak meyveyi yemesi, şeytan ve melek mücadelesinde insanın ilk defa şeytanın telkinlerine yenik düşmesinin prototipini oluşturur.Bu yasak meyva Kabil'e yasak olan kızkardeşken; Kabil şeytani bir hırsla bu yasağı çiğnemek için Habil'in kanını akıtmıştır.
İlk kanın akıtılmasından binlerce yıl sonra, iki kutuplu dünya örneği olarak, Troyanın şahsında Anadolu ve doğu toplumları ve Atinanın şahsında antik Yunan ve batı belirgin iki kutup olmuştur.Bu kutuplaşmanın sonucunda Troya kuyularına atılan binlerce kafa ve akan oluk oluk kan, batılıların insanlığa bakışını yansıtan önemli bir örnek olarak karşımıza çıkar.
Bundan önceki ve sonraki süreçlerde özellikle peygamberlerin şahsında Hak ve batıl mücadelesi süregelmiştir.Musevilerin yoluna çıkan Firavun ve İsevilerin yoluna çıkan Yahudiler ve Müslümanların yoluna çıkan cahiliye devri arapları ve islam toplumunun büyük devlet oluşuyla başlayan haçlı seferleri insanlar arasındaki kutuplaşmanın ana arterlerini oluşturur.
Osmanlının dünya hakimiyetini kazanması ile batılılar yine doğudan edindikleri bilgilerle Rönesansı gerçekleştirdiler.Rönesansla birlikte güçlenmenin ve zenginleşmenin yolunu arayan batılılar, makyevelist felsefe ile güçlenerek daha fazla kazanç elde etmenin yollarını aramaya ve keşfetmeye başladılar.Bu süreç klasik kapitalim teorilerinin üretildiği 1800'lü yıllara geldiğinde, nihai hedef, Osmanlı'nın şahsında islam toplumu olmuştur.
Osmanlı'nın yıkılışı ile 1500'lü yıllarda başlayan makyevelist süreç nihai hedefine ulaşmanın en kestirme yolunu bulmuş olmaktadır.
Böylece sömürgecilik ve emperyalizm karşısında, benzer emperyalistlerin hırsları hariç, belirgin bir güç kalmamıştır.Sanayileşme süreci ile batılı toplumlar dünyanın bütün zengin kaynaklarını sermayeye çevirmek uğruna, insanlığı hiçe sayarak, faaliyetlerini sürdürmeye devam etmişlerdir.Kapitalist dünya karşısında bir kutup kalmayınca sovyet rusyanın oluşumuna göz yumarak kendine yeni bir kutup yaratmıştır.Bu kapitalizmin batıl Hristiyanlıktan arındırılarak yorumlanmasından ibaret olan komünizmdir ki; Sovyet Rusyanın yıkılması ile bir ütopya olduğu bir kez daha kanıtlanmıştır.
Osmanlının tarih sahnesinden çekilme süreci ile dünya dengelerinin yeniden oluşturulması için 1.Dünya savaşı başlamıştır.Birinci dünya savaşı ile paylaşıma açılan islam topraklarının paylaşımından kazanım elde edenler yeniden paylaşım için 2.Dünya savaşına girmişlerdir.
Ceylan ben seni vuramam
Saklananıp beni süzme ne olur
Ceylan ben seni vuramam
Tenhalarda bir gölgeyim
Ne kadar güzel bir şiir tadında deneme yazısı. Gönlüne sağlık. Kutlarım. Selamlar...
Yukarıdaki sebeplerden dolayı Türkiye bir an önce yüzünü doğuya dönmeli ve güçlü bir Türkiye olmanın yollarını ararken batının gelişmeye yönelik imkanlarını eş zamanlı olarak kullanmalı, kendi büyük doğu projesini ve siyasetini üretmeye başlamalıdır.
İste bu kadar olması gerekenler son yazdığınız cümlede açıktır, ama yapılanlar bumudur, Avrupa diye dayatıyor, Amarika ya maşalık yapıyoruz...........Yüreğinize sağlık
Bu şiir ile ilgili 2 tane yorum bulunmakta