28. 9 2009 Bağcılar
Bakmayın yüzüme bakmayın öyle
Bütün gerçekleri biliyorsunuz
Sizden saklayamam hiç bir sırrımı
Her halimde beni izliyordunuz
Yüzüm kırış- kırış ben farkındayım
Durduğunuz yerin karşısındayım
Hayâ; edep, inanç değişmez kural
Tükenen ömrümün sonlarındayım
Balcıkla güneşi sıvazlayanlar
Ortaya çıkacak yalan dolanlar
Can taşıyan her can elbet öleçek
Filim gibi başlar biter hayatlar
Gizlendiği yerden çıkar aynalar
Kâbus gibi yakar yıkar aynalar…
Bana benden başkasını göstermez
Aynalar aynalar ulan aynalar
Kayıt Tarihi : 28.9.2009 11:35:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bir eseri paylaşırken yazarın ismini silmek kul hakkına girer Karakterli İnsanlar paylaşım yaparken yazarın adını silmez, Unutulmamalıdır ki; Bir eseri güzelleştiren yazarın kendisidir. Herhangi bir ceza ile karşı karşıya kalmamak için lütfen özen gösteriniz.




Selam, sevgi ve saygıyla.
Seyfeddin Karahocagil
Bu kanun-u tekamül ve tedriciyet'e İlyas (as) ve Meşhur Kılıçarslan da tabi kılındı ve her fani gibi göçülmesi gereken diyar-ı aher'e göç ettirildi.
Aynalar: bizi irşat etmesi ve uyarması için verilen ölümün keşif kollarını tespit için lütfedilmiş büyük bir nimettir.Akil ve arif insanlar afakta mürşit aramaya gerek duymadan kendi vücutlarındaki işaret ve uyarılarla nefislerini irşat etmişlerdir.
Başımızdaki ak kıllar akılı başa almaya büyük bir müşevvik olduğu gibi, yüzümüzdeki kırışıklıklar ve yaşlılık alametleri faniliğimizi bize ihtar eden en dobracı ikazcılardır.Önemli olan; bu mürşitlerin uyarılarına kulak asıp,ahirete ciddi çalışmaktır.
Hayırlı çalışmalar.
TÜM YORUMLAR (3)