gün batımı çöksün papucum yırtık
geçtiğim yerleri naçar geçerim
geceler üzeri yıldızla örtük
ayın halesinden seçer geçerim
bağrımı açarım esen lodosa
işte simfirapol işte odesa
bırakmaz verimli yeri nadasa
buğday tanesinden saçar geçerim
inanmasan dahi taktığım gevşen
kokusunu verir gülle peryavşan
dağın yamacından fırlayan tavşan
önün sıra birden kaçar geçerim
sabanımı sarsar şol demir pıtrak
sabahın bu vakti ılıktır toprak
dalların gövdesi kuru bir yaprak
rüzgar hamlesinden uçar geçerim
hayranlık duyupta peygamber luta
hayatta tapmadım heykele puta
elifin cüzümde durduğu hata
kitap rahlesinden açar geçerim
kirpiklerin hangi başları eğmez
coşup çağlamasın uğruma değmez
gözpınarın yavrum avcuma sığmaz
yağmur damlasından içer geçerim
sana ben topladım bağımdan üzüm
eksilmesin yeter sofranda tuzum
ot diye ağlama kınalı kuzum
sana tazesinden biçer geçerim...
Kayıt Tarihi : 21.11.2009 11:56:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

TÜM YORUMLAR (2)