Top yoktu..
tüfek yoktu..
para -pul...mintan
yoktu!
Işık, okul, yol, köprü
Türklük bilinci yoktu
Umutsuzluk diz boyu
gaflet.. ihanet ....çoktu
Padişah ve çevresi
sapkınlık yolundaydı (*)
Bazı yazarlar bile
'iş bitti' diyorlardı.
Gördükleri rüyada
'manda ' istiyorlardı..!
'Bu millet bu düşmanı yenemez'
diyorlardı
Ama, yok'u var eden
milletine inanan
milletine güvenen
Bir dikiş iğnesinin
kadir -kıymetin bilen
'Gözleri çakmak çakmak',
mavi semadan parlak
Başında siyah kalpak..
Mustafa Kemal vardı..
***
Bu ''sarışın kurt ' için, **
himaye, olamazdı.
Bağımsızlık,
Türklüğün
damarındaki kandı!
Türk'ler asla bağımlı,
tutsak yaşayamazdı..
Bunun için parola:
'Ya İstiklal ya ölüm..! '
Bağımlı olacaksak
hep birlikte ölelim'
diyorlardı...
Bandırma Vapuru'nda
bu inançla 0 vardı.
Ve
mayıs 19'da Samsun'a ayak bastı...
Havza'dan Erzurum'a..
Sivas'a kanatlandı!
Ulusun kararı:
'Misak-i Milli içinde
vatan bir bütündür..
parçalanamaz! ' dı.
Büyük Harp'ten yeni çıkmış,
yenik çıkmış,
yüzbinlerce evladını bu topraklar için
şehit vermiş milleti,
Çanakkale ruhuyla,
kurtuluşa hazırladı..
İnönü'de.. Sakarya'da düşmanı yendi.
ve 26 ağustos sabahı,
şafak vakti
Baktı Kocatepe'den ufka doğru
baktı...baktı!
Zafer müjdeler gibi
semada hilal,
yıldızla kucaklaştı.
Türk vatanı Türk'ün kalacaktı..
'Bıraksalar,
İnce uzun bacakları üzerinde yaylanarak
ve karanlıkta akan bir yıldız gibi kayarak
Kocatepe'den
Afyon Ovası'na atlayacaktı! '**
30 Ağustos günü..
Türk vatanı Türk'ün kaldı..
Haykırdı dahi komutan
tarihi emrini..
'Ordular ilk hedefiniz Akdenizdir..İleri! '
Kuvay-i Milli Orduları,
9 eylülde
İzmir'e
işte böyle girdi..
'İzmir'in dağlarında çiçekler açtı'
Gözler sevinç gözyaşlarına garkoldu..
İzmir, hasretle beklediği
sevgiliye kavuştu...
Türk vatanı Türklerin oldu..
Anadolu'da yeniden güneş doğdu..!
Adı Türkiye Cumhuriyeti oldu..
Atatürk oldu..!
Çağdaşlığa yol oldu..!
Mazluma örnek oldu..
'Ne mutlu Türküm...'diyen
Türk oldu..
30 Ağustos
bağımsızlık bayramımız oldu
Türk Ulusu var oldu!
Şehitlerin yolu
yolumuz oldu...
Türk olmak
şerefimiz-şanımız oldu..
Atatürk Cumhuriyeti..;
ışığımız....yolumuz....okulumuz..
geleceğimiz...
birliğimiz-dirliğimiz oldu..
Bu vatan böyle kurtuldu....
.......***.....
*
*
*
* İnanmayanlar, lütfen Turgut Özakman'ın ''Şu Çılgın Türkler'' kitabını okusunlar..
** Nazım Hikmet'in dizeleridir..
28/Ağustos/2006..Saroz
Ali Koç ElegeçmezKayıt Tarihi : 28.8.2006 15:33:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
'Ulus Devlet ' kavramının yok edilmek istendiği günümüzde,dünya gerçekleri bunun iyi niyetli bir yaklaşım olmadığını gösteriyor.. Almanya birleşirken,A.B.D. başta olmak üzere diğer Avrupa Devletleri ulusal bütünlüklerini ve ulusal çıkarlarını, yasalarla, sıkı bir şekilde koruma altına alırken,diğer uluslara bu tezi dayatmaları, bir 'Truva Atı 'oyunu gibi görünüyor bana.. .Türk Ulusu'nun Atatürk önderliğinde kurduğu Atatürk Cumhuriyetinin, birlik ve bütünlük içinde tek bir ulus olarak yaşama mücadelesini kıyamete kadar sürdürmesi gerektiğine.inanıyorum... .30 Ağustos'a üç gün kala,, Yayla'da,açık mavi deniz birdenbire kabarınca, benim gönlüm de kabarıverdi.. .Üç gün önceki mutluluğun yerini kara bulutlar, toz-duman kapladı.. .Bu ruh atmosferi içinde bu şiir ve 'Zafer Ayında Saroz ' şiirleri ortaya çıktı.. ................***.......... .Bu düz yazı gibi şiir, bu cennet vatanı bizlere emanet eden şehitlerimize, minnet borcunu ödemek isteyen bir Türk yurttaşının, vatandaşlık görevini yerine getirme ve çocuklarımıza daha güzel yarınlar bırakma mücadelesine bir katkıda bulunma amacıyla yazılmıştır.. Ne mutlu Atatürk Cumhuriyetini savunanlara.. 'Ne mutlu Türk'üm diyene..! .




'19 Ocak 1919'da İngiliz yüksek komiser yardımcısı Amiral Webb İstanbul'dan Londra'ya bildiriyor.
'Görünürde memleketi işgal etmediğimiz halde şimdiden valileri tayin ediyor ya da görevden uzaklaştırıyoruz.Polisleri yönetiyor,basını denetliyor, zindanlara girerek Rum ve Ermenileri işledikleri suçlara aldırmaksızın serbest bırakıyoruz.
Halife elimizde bulunuyor.
İslam dünyası üzerinde çok büyük bir denetleme aracına sahibiz.Bildiğiniz gibi PADİŞAH bizi buraya yerleştirmek istiyor.'
9 Mart 1919'da Damat Ferit Paşa Webb’i ziyaret ederek şöyle diyor:
“Ben ve zatı şahane bütün ümidimizi önce Allah’a sonra da İngiltere Devleti himayesine bağlamış bulunuyoruz.
30 Mart 1919’da tekrar Amiral Webb’i tekrar ziyaret eden Damat Ferit Paşa, Halife adına, ancak İngiltere’ye biat ettiğini bildirir.
1-Zatı şahane halife kalacak
2-Ermenistan’a bağımsızlık verilecek.
3-Konsoloslar valilere danışmanlık yapacak.
4-Mali ve iktisadi işlere İngiltere bakacak.
5-Her vekile bir İngiliz danışman verilecek.Yani başkanların yanında mutlaka bir İngiliz
bulunacak.
6-15 yıl süreyle sömürge yönetimi kalacak.
Evet sayın ozanlar bu teklif=öneri kimden geliyor anladınız..Padişah Vahideddin’den..
Buna benzer belgeler “Şu Çılgın Türkler”de oldukça var..
Not: Bu bilgileri Yeniçağ Gazetesi yazarı sayın Arslan Bulut 24.Ekim.2006 tarihindeki
makalesinde sunmuş bizlere..Sayın General Kenan Esengil’in “Milli Mücadele’de İç Ayaklanmalar” adlı kitabından alınmış..Atilla İlhan da Bursa’daki bir konferansında okumuş bunları…
Bilin istedim…
kendinize iyi bakın hocam görüşmek üzere selametle...
Osman COŞKUN ( KEŞANLI )
:)
TÜM YORUMLAR (3)