9 Eylül İzmirin Kurtuluşu

Mesut Kılıçoğlu
15

ŞİİR


3

TAKİPÇİ

9 Eylül İzmirin Kurtuluşu

9 EYLÜL İZMİR'İN KURTULUŞU

İzmir Türk’e emanet Çaka Bey'den,
Onun için geçtik bizler her şeyden.

Bize armağanı Çaka Bey'imin,
Güzel bir şehridir ki Türkiye’min.

Ayıramazlar onu bu ülkeden,
İşgal edilmesi Türk’ü kahreden.

Yaşayamayız bizler bu kahırla,
Alacağız şehri düşmandan zorla.

İzmir’deydi elbet bizim gözümüz,
Savaşmaktı gecemiz, gündüzümüz.

Kan ağlıyordu güzel İzmir’imiz,
Çırpınır onun için her birimiz.

Ezmeliydik başını Yunan’ın,
İsteği bu husus her Türk olanın.

Ordumuzu destekledik hep birden,
Doğudan, batıdan ve de güneyden.

Kısacası tüm vatan toprağından,
Bahçesinden, ovasından, dağından.

Her taraftan düşmana karşı koyduk,
Gördüğümüz yerde gözünü oyduk.

Doğduklarına ediyorduk pişman,
Kaçıyordu önümüzden de düşman.

Gittiği yere kadar kovaladık,
Bulduğumuz yerde hemen avladık.

Yanlarına koymadık hiçbir şeyi,
Vuruyorduk hepsinin kelleyi.

Kabarmıştı Türk ırkının ayranı,
Yapıyorduk hep birlikte bayramı.

Boğduk İzmir’i büyük bir sevince,
Neşe getirdik ihtiyara, gence.

Güldürdük İzmir halkının yüzünü,
Sokağa döktük Dokuz Eylül günü.

Vermişti İzmirli omuz omuza,
Güller atıyorduk biz ordumuza.

Döktük Yunan’ı sahilden denize,
İstiklal kazandırdık ülkemize.

Kaçıyordu Yunan palikaryası,
Ortaya çıkıyordu tüm foyası.

Yaptığı zulüm ile işkenceler,
Bitiyordu karanlık geceler.

Biniyordu hepsi de sandalara,
İyi bir ders verdik vandallara.

Zor kurtardı Yunan’lılar canını,
Akıttık biz de onların kanını.

Düşman askerinde vardı bir telaş,
Bozgun getirdi onlara bu savaş.

Türk ordusuna eğmişlerdi boyun,
Pili bitiyor bu Rum olan soyun.

Yunan’lı gelirdi Rum ırkından,
Zaferle çıktık bizler bu akından.

İzmir’de bitiyordu akınımız,
Düşmandan kurtulmuştu vatanımız.

Mürsel Paşa ve Ahmet Zeki Beyler,
İzmir’e ilk önce onlar girerler.

Ardından gelir Fahreddin Paşam,
İzmir’de olacak güzel bir yaşam.

Orgeneralimiz Fahrettin Altay,
Odur askerin başında ki subay.

Paşasıydı kahraman kolordunun,
Bekçisiydi onlar şu Türk yurdunun.

Onlar ki Mustafa Kemal’in eri,
İnletiyorlardı göğü ve yeri.

Yenmişti düşmanı Dumlupınar’da,
Destan yazmıştı paşamız orada.

Yaşıyordu hepsi kalbimizde,
Sevgisi vardı bizim içimizde.

Mümkün değildir onları unutmak,
Amacımızdır akıllar da tutmak.

Selam olsun koç Fahrettin Altay’a,
Güç vermişti paşam Başbuğ Ata’ya.

Her zaman Atatürk’ün yanındaydı,
Yiğitlik onun asil kanındaydı.

İzmir’in fatihi büyük kahraman,
Övünç kaynağıdır Türk’ün her zaman.

Methiyeler yazmak az gelir ona,
En büyük hizmeti yaptı vatana.

Vatan için çalıştı hep durmadan,
Uyumaz hiç İzmir’i kurtarmadan.

Giriyordu şimdi de İzmir’e,
En öndeydi göğsünü gere gere.

Alkışlıyordu paşamı görenler,
Karşısında ona selam verenler.

Yaşıyordu büyük bir mutluluğu,
İzmir’de bitiyordu yolculuğu.

Rahat uyanacaktı yeni güne,
Fahrettin Paşam kavuştu bir üne.

Adını verdik bazı caddelere,
Örnek olsun Altay’ım nesillere.

Suvari birliği onun emrinde,
Duramıyordu hiçbiri yerinde.

İzmir’e ilerliyor alayları,
Çok cesurdu paşamın subayları.

Kurtardı bu yiğitlerim vatanı,
Hepsi de Türk ırkının komutanı.

İzmir’deydi suvari birlikleri,
Yok ediyorlar tüm kötülükleri.

Tesis ettiler İzmir’de huzuru,
Başardılar arslanlar tüm zoru.

Mustafa Kemal Paşa da sonradan,
Gelip seslendi halkına oradan.

Toplandı İzmir’li ertesi günde,
Atam konuştu valilik önünde.

İzmir’lilere veriyor müjdeyi,
Orada geçiriyordu geceyi.

Diyordu halka artık İzmir Türk’tür,
Bu asil Türk milleti en büyüktür.

Kimse yıkamayacak bu milleti,
Yükselecek Türk ırkının devleti.

Dalgalanacak gönderde bayrağım,
Şehit kanıyla sulandı toprağım.

Toprağı sıksan kanım fışkıracak,
Şehitler ölmez diye bağıracak.

Duyulacak bu sesler her yerden,
Razıdır Türk milleti şehit erden.

Vatana sahip çıktı Mehmetçiğim,
Vatan için gönüllü nöbetçiyim.

Ayak basan düşmanları vururum,
Şehitlerdir benim de tek gururum.

Minnettarız şehitlerin hepsine,
Nur saçtılar asırlar ötesine.

Türk’ündü bu vatan her yanıyla,
Savundu yurdu Mehmetim kanıyla.

Son bulmuştu çektiğim ızdıraplar,
Kıyamete kadar Türk’tür bu topraklar.

Düşman alamaz onu elimizden,
Razıyız bizler Atatürk’ümüzden.

İzmir’i etti bizlere hediye,
Sesleniyor Ne Mutlu Türküm Diye.

Giriyordu tüm işler de rayına,
Teşekkür ederiz Türk subayına.

Erinden, çavuşundan, paşasına,
Sarılıyordu İzmirli Ata’sına.

Dinmişti artık halkın sancısı,
Atatürk’tü Türk’ün kurtarıcısı.

Hürriyet getirdi güzel İzmir’e,
Girmişti ordumuz Gaziemir’e.

Karşıyaka’ya ve Narlıdere’ye,
Konak, Bornova ve Güzelbahçe’ye.

Bayraklı, Çiğli ve Karabağlar’a
Balçova’ya ve bütün oralara.

Türk’ün şanlı bayrağını diktiler,
Palikaryanın kanını döktüler.

Kurtarıldı İzmir yarımadası,
Esmişti Ege de Türk fırtınası.

Temizlendi Yunan bütün bölgeden,
Atatürk’tü gönülleri feth eden.

Yaşayacak milletinin kalbinde,
Mutlu olur İzmirli evinde.

Ata’mız verdi halka mutluluğu,
Çığlık atıyor çoluğu, çocuğu.

Vatana sahip çıktı Atatürk’üm,
Sevmekti vatanı benim tek ülküm.

Canlar verdik biz bu dava uğruna,
Sahip çıktı Türk milleti yurduna.

Bu dava Türk’ün hürriyet cengidir
Bayrağımın rengi kanım rengidir.

Bayrağımız için şehitler verdik,
İzmir’e bizler hep birlikte girdik.

Paşalarımız ve tüm erlerimiz,
İzmir’i kurtardı yiğitlerimiz.

Bizlerdik bu savaşın bir galibi,
İzmir Marşın da söylendiği gibi,

“İzmir'in dağlarında çiçekler açar
Bozulmuş düşmanlar yel gibi kaçar.

Yaşa Mustafa Kemal Paşa! Yaşa!
Adın yazılacak mücevher taşa”

Yazdık taşlara Ata’nın adını,
Çıkartıyorduk zaferin tadını.

Kurtuldu İzmir Dokuz Eylül günü,
Cihana yayılmıştı Türk’ün ünü.

Zaferler yaşattık Türk soyuna,
Yürüdük birlikte Kordonboyu’na.

Yunanlı düşmüştü Türk’ün ağına,
Bayrağı çektik hükümet konağına.

Yüzbaşı Şerafettin Bey en önde,
Bayrağı göndere çekti bu günde.

İndiriyor Yunan’ın paçavrasını,
Değiştirdik İzmir’in havasını.

İzmir’e getirmiştik özgürlüğü,
Sevindiriyorduk bütün Türk’lüğü.

Mehmetim duruyor bayrağa saygı,
Duymayacaktı İzmirli artık kaygı.

Açmıştık artık surda biz bir gedik,
İzmir Türk’tür Türk kalacaktır dedik.

Düşmana mezar oldu bu Türk yurdu.
Kahraman Mehmetçik Yunan’ı vurdu.

İndirdik Rum’a Osmanlı şamarı,
Asil kanla doludur Türk damarı.

Yıldırımlar yaratandır ırkımız,
Cesurluktur başkasından farkımız.

Türk milleti hiç kimseye benzemez,
Yabancı bayrak altında gezemez.

Hemen onu yerinden de indirir,
Yumruğunu düşmanlara bindirir.

Kabul etmeyiz bizler esareti,
Her Türk’ te vardır Kürşad cesareti.

Tarihten geliyordu bu mirasım,
Korkar bizden karşımızda ki hasım.

Savaşmayı öğrenmiştik Mete’den,
Bizdik büyük mesafelar kateden.

Uyguladık tarihteki taktiği,
Yunan’a çektik ansızın tetiği.

Bu sebeple yenmiştik düşmanları,
Karşımızda güçsüz koyduk onları.

Kazanılan zafer neticesinde,
Yaşanacak hilalin gölgesinde.

Görmeyecek bir daha böyle zulüm,
Türk’e yan bakanın sonudur ölüm.

İzmir’e hürriyet getirdi ordum,
Kutladı bu zaferi bütün yurdum.

Serhat Kars’ımızdan,Edirne’mize,
Sevinç gelmişti bizim ülkemize.

Türk vurulan zincirleri kırmıştı,
Düşman kuşatmasını da yarmıştı.

Boşa çıktı hainlerin oyunu,
Ölçmüştük biz hepsinin de boyunu.

Karşı koyamadı düşmanlar bize,
Diz çöktü hepsi de önümüze.

Yapmıştı düşmanlar da itliğini,
Göstermişdik Türk’ün yiğitliğini.

Tarihi günümüzdü Dokuz Eylül,
İzmir ‘de açtı beyaz kırmızı gül.

Bayrağım benziyor kırmızı güle,
Kordon ‘da vermişdik bizler elele.

Hep birlikte bayrağa durduk selam,
Ordumuz için ettik güzel kelam.

Allah’ım Türk ordusunu korusun,
Bu millet ebediyyen var olsun.

Taş değmesin askerin ayağına,
Maruz kalsın düşmanlar dayağına.

Her savaşta arslan gibi kükresin,
Mehmetçiğim güzel günler göresin.

Cümle alem senin şanını duysun,
Altaylar’dan gelen asil bir soysun.

Tarihe yön vermişti ataların,
Hakimi oldular tüm kıtaların.

Layık olmuştun sen de ecdadına,
Destanlar yazıyorduk biz adına.

Anlatır seni bütün bu mısralar,
Nal sesiyle inlemişti karalar.

Çıkmıştı Türk’ün narası göklere,
Selam durdu bütün dünya Türkler’e.

Ordumuzdu bizim de güvencemiz,
Aydınlandı onlar ile gecemiz.

Ordumuz için oluyor alkışlar,
Yapılmıştı Allah’a yakarışlar.

İzmir için çıkılmıştı duaya,
Ses vermişdik Kordon’dan dünyaya.

Tekbirler getiriyor Türk’ün eri,
Kutluyordu İzmir’liler zaferi.

Yunan’ı inletmiştik inim inim,
Rahatça uyusun Hasan Tahsin’im.

Feda etti kendisini İzmir’e,
Selam olsun burada yatan ere.

İntikamın alınmıştı şehidim,
Devirdik Yunan’ı Allah şahidim.

Nasıl düşmanlar sana kıydılarsa,
Alnının ortasından vurdularsa,

Biz de yaptık hepsine aynısını,
Geberttik kahpe Yunan ayısını.

Yerde kalmamıştı senin de kanın,
Döktük biz de kanını Yunan’ın.

Haber verelim dedik bunu sana,
Allah rahmet etsin şehit Hasan’a.

İzmir’ de yakmıştı bir meşaleyi,
Yunan’dan aldık yüzlerce kelleyi.

Gerçekleşmişti Tahsin’in amacı,
Odur bizlerin başımızın tacı.

Kattık onu şehitler kervanına,
Koymadık bunu Yunan’ın yanına.

Karşımızda oldu düşmanlar haşad,
Hasan Tahsin’in ruhunu ettik şad.

Boğuldu Yunan Ege’nin suyunda.
Şenlikler oluyor Kordonboyu’nda.

Her evden sallanır kırmızı beyaz,
Kalkmıştı artık üstümüzden ayaz.

Yaşamıştı İzmir’liler bir kışı,
Dik durdu her zaman Türkler’in başı.

Eğilmedi bir kere de başımız,
Zaferle bitmişti bu savaşımız.

Açılmıştı artık bizim ufkumuz,
Geceleri kaçmıyordu uykumuz.

Kavuşmuştu milletim özgürlüğe,
Selam olsun buradan tüm Türk’lüğe.

Geride kaldı çok kötü günlerim,
Gayri hergün İzmir marşı dinlerim.

“İzmir'in dağlarında oturdum kaldım,
Şehit olanları deftere yazdım.

Kader böyle imiş ey garip ana!
Kanım feda olsun canım vatana.

Yaşa Mustafa Kemal Paşa! Yaşa!
Adın yazılacak mücevher taşa.”

Heyecan veriyordu bu marş bana,
Selam olsun Ankara’dan Atama.

Zafer kazandık onun sayesinde,
Türk’lük şuuru vardı gayesinde.

Türk’lüğe açmıştı Atatürk kucak,
Tütsün dedi Anadolu’ da ocak.

Hür yaşasın daima da milletim,
Önder olsun dünyaya memleketim.

Bu temenniler her Türk’ün arzusu,
Yenilmesin hiçbir zaman ordusu.

Budur Yaradan ‘dan tek dileğimiz,
Cihanda bükülmesin bileğimiz.

Koca dünyaya bir nizam verelim,
Türk’ün düşmanını yere serelim.

Çıkamasın bir daha karşımıza,
Basmasın toprağıma, taşımıza.

Yaşayalım bu dünyada özgürce,
Sesimiz dört yana duyulsun gürce.

Bu ses başbuğ Atatürk’ün sesidir,
Bu topraklar Türkler’in ülkesidir.

Bu toprağın kahramanları bitmez,
Düşmanın gücü Türk ırkına yetmez.

Burada yaşar Ötüken’in Oğuzlar’ı,
Kovduk vatana giren soysuzları.

Çıkarmıştık adsız kahramanları,
Kuvvetlidir hepsinin imanları.

Güç vermişti Türkler’e imanı,
Temsil ediyorduk biz Müslümanı.

Yenmiştik bizler de düşmanımızı,
Kabul etti Yaradan duamızı.

Yunan boğuldu İzmir Körfezinde,
Can verdi hepsi Ege Denizinde.

Su yüzüne çıkıyordu cesetler,
Bitiyordu İzmir ‘de ki tüm dertler.

Şahid bu olaya Ege Denizi,
Sevindiriyordu bu hadise bizi.

Vermiştik Yunan’ın cezasını,
Karartmıştık onların dünyasını.

Türk soyundan yemişlerdi darbeyi,
Esir oluyordu Yunan’ın beyi.

Yakalandı General Trikopis,
Yunan’lının üstüne çökmüştü sis.

Arıyordu onu Türk’ün askeri,
Tesbit etmiştik saklandığı yeri.

Türk askerinden kaçmıştı korkarak,
Sanki kurtulacaktı saklanarak.

Teslim aldı onu Ahmet Çavuşum,
Generali titretmişti duruşum.

Türk’ün önünde general çöktü diz,
Ata’ya götürdük onu hemen biz.

Yakaladık onu çok askeriyle,
Serbest bıraktık Ata’nın emriyle,

Çizilmişti generalin karizması,
Önlenmişti düşmanların sızması.

Esiri yolladık Yunanistan’a,
Özgürlüğünü verdik bizler ona.

Tarihten geliyordu bu töremiz,
Yunan’dan temizlendi tüm bölgemiz.

Alparslan Gazi'yi almıştık örnek,
Tarihimizle bizler öğünerek.

Aynı olayı ettirdik tekerrür,
Olmuştu düşman genareli de hür.

Cihan da duyulmuştu Türk’ün namı,
Telef oldu düşmanların tamamı.

Çıkmıştık bu savaştan zaferle,
Ata’nın emrinde ki cesur erle.

Kutlu olsun bizlere zaferimiz,
Düşmanı yendi yiğit neferimiz.

Adımızdır hepimizin de zafer,
Mutlu sonla bitiyordu bu sefer.

Galip gelmiştik Allah’ın izniyle,
Yenmişdi düşmanı Türkler azmiyle.

Anadolu’ da yapılıyordu törenler,
Sevinç çığlığı atıyor görenler.

Kutlamalar oluyordu ülkede,
Bütün halk seviniyor Türkiye’de.

Bayraklarla süslendi şehirler,
Daha canlı akıyordu nehirler.

Irmağından, denizinden, suyundan,
Bahseder tabiat Oğuz boyundan.

Dağlar, taşlar öğünmüştü Türk ile,
Gelmişlerdi sanki hepsi de dile.

İstiklal Harbimizin neticesi,
Gerçekleşmişti Türk’ün mucizesi.

Dirilmişti Türk ırkı yeniden,
Şaha kalktı tekrardan Türkiye’den.

Durdurulamazdı Türk hareketi,
Anadolu’ya vurduk Türk etiketi.

DESTAN ŞAİRİ
Mesut Kılıçoğlu

ÇIKACAK OLAN BİN SAYFALIK TÜRK TARİHİNİ METE HAN'DAN ATATÜRK'E KADAR ANLATAN ALTAYLARDAN TUNA'YA KIZIL ELMA'YA TÜRKLER KİTABIMDAN KISA BİR BÖLÜM

Mesut Kılıçoğlu
Kayıt Tarihi : 9.9.2025 22:31:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!