Dar gününde elinden tutmayacaksa devlet,
Neye yarar bilmem o sözde sosyal adalet?
Bir de sahip çıkmazsa bel bağladığın evlat!
_____Alma Rabbim ellerden verdiğin o sıhhati!
_____Silme nolur kalplerden yazdığın nasihati...
Kulak veren olmadı yoksulun âvâzına!
... ve nihayet gelip çattı
Bir dilimi zehir zıkkım
Bir dilimi candan tatlı
Masallarla indi yere
Sebil oldu cümle hikâyelere
Kara kara kazanlarda kaynadi
Devamını Oku
Bir dilimi zehir zıkkım
Bir dilimi candan tatlı
Masallarla indi yere
Sebil oldu cümle hikâyelere
Kara kara kazanlarda kaynadi
Kimden : Gülce Turan (Bayan, 25)
Kime : halilşakir
Tarih : 21.01.2011 23:41 (GMT +2:00)
Konu : Yn: [ihvani-paylasim..] YOKSULUN ÖLÜMÜ..........YENİ ŞİİR
Alma Rabbim kalplerden, şeref ve haysiyeti
Çok görme bir yoksula, umduğu vasiyeti...
-amin. şiir yürek dağlıyor, bu kadar duyarlı olmanız çok güzel.
şiir için teşekkürler
Bu güzel şiiri yazan yüreği tebrik ederim halil bey
Kimden : Zeynep Hicran Demir 1 (Bayan)
Kime : halilşakir
Tarih : 21.01.2011 22:56 (GMT +2:00)
Konu : Yn: [ihvani-paylasim..] YOKSULUN ÖLÜMÜ..........YENİ ŞİİR
yaşamın acıtan taraflarından ruhun kapılarına şiir dokunur önce.
.sokakların münzevî çığlıkları..bam teline dokunan bir şiir.
her zaman takdır ettığım bir kalemsınız.gönlünüze sağlık.
tebrık ve saygı ile..
Yoktu, yoksuldu, nâçar, ele güne muhtaçtı
Adam düşünce çaptan, karı da ele kaçtı.
Oğlu var, kızı vardı, onlar da gülüp geçti!
_____Alma Rabbim bellerden, taşıyacak takati
_____Eksik etme insandan, aranan sadakati...
Adam, olan aklını sonunda yitirmişti!
Onu öyle, sahipsiz koyanlar bitirmişti.
Kader, yıkık bir köprü altında yatırmıştı,
_____Rabbim çekme dillerden sevgiyi, muhabbeti
_____Aratma hiç ne olur, sımsıcak sahabeti...
Bir gün köprüde yattı, bir gün çıkmaz sokakta
Dondu yorgun bedeni, kaldığı soğuk parkta!
''Yoksulun biri'' dendi, şimdi cesedi morgta.
_____Alma Rabbim kalplerden, şeref ve haysiyeti
_____Çok görme bir yoksula, umduğu vasiyeti...
hocam yine nefis bir eser yüreğinize sağlık söylenecek söz bitti bende tebrikler
Hocam çok büyük bir eser sunmuşsunuz...Paylaşımınız için teşekkürler...
Saygılarımla...
değerli dsot halilşakğir bey şiirnizi okuyunca 1964 yılında ben istanbulda yoksuk ve kimsesiz yaşarken yaşlı bir kader rakadaşımın ölümüne tanık oldum ve ona birşiir yazmıştım bu şiir hatıladım aynı sosyal yarayı kaşımışız şiir sitilimiz yarı olsada mesaj aynı olmuş 1o puanla kutlarken şiirimi sayfanıza ekliyorum
AHMET AMCA
Giderken amacı yok,gelirken de olmamış
Altmış yıl yaşamışta, kendine eş bulmamış
Düşünmemiş yarını,gününü gün eylemiş
Bu gün buldumsa yerim,yarın hak kerim demiş
Eşi,işi olmamış,sıcak aşı olmamış
Yaşlılığı düşünüp,tedbirini almamış
O şimdi yatağında yaşlanmış bir hastadır
Azrail’i döşünde, can almak kastındadır
Kurtulmak imkansızdır, ecelin pençesinden
Herkes döner sırayla, bu yolun köşesinden
Ne atlı geçer bu yoldan,ne rastlanır yayaya
Gelmiş yolculuk sırası,şimdi Ahmet amcaya
Bir şey anlatmak istiyor ağlamaklı bakışlar
Üzüntüyü belirtir,yanaktan akan yaşlar
Onun hayatında da ne fırtınalar esmiş
Belli ki yaşamaktan artık umudu kesmiş
Hep hırpalamış durmuş onu hayat kırbacı
Ahmet amca çaresiz, hala çekiyor acı
Azrail’i dost diye çağırıyor sonunda
Verecektir ruhunu,vakit geldiği anda
Bilinmez müze gibi kalacaktır otağı
Hep bekleyecek onu, kırık şarap bardağı
Çekintinin simgesi,alnındaki çizgiler
Anlatmak istiyordu,yetmiyor saniyeler
Paylaştığı son anlarıydı hayallerinin
Anıtı gibiydi sanki,gülmeyen kaderinin
Perde,perde inerken,gözlerine karanlık
Gırtlağında hıçkırık, düğümlendi bir anlık
Bir asrın bittiğine bile tanık değildi
Ahmet amca, altmış yıl yaşadı ve yenildi
Dünya, bu gelenlerin, hiç birine kalmıyor
Ecel,hayata nokta,insan ibret almıyor
Onun tertemiz naşı, neler anlatıyordu
Şimdi başındakiler,hep ona bakıyordu
O cenaze asırlık çınara benziyordu
Her dalında bir ayrı efsane geziyordu
Bir dalında dertleri,diğerinde çileler
Birinde gülmez kader,öbüründe hayaller
Umutları bir dalda, kurumuş yaprak gibi
Desen,desen suratı,çatlamış toprak gibi
Altmış yıllık hayatı anlatan bir tarihti
Hayatının özeti hiç gülmeyen talihti
Dünyanın Ahret’e, bir hatırasıydı o
Giden yolcuların, en sonuncusuydu o
Ufuktan caddelere iner iken kızıllık
Kucak açmıştı ona, gel diyordu mezarlık
Uğurlayanlar üzgün,gözler ise buğulu
Onlarda gün gelecek, kat edecek bu yolu
Saatler adım,adım ilerliyor bu anda
Gidiyor Ahmet amca,dört kişinin omzunda
Sosyal güvencenin, sosyal adaletin ve isevgi, merhamet, vefa gibi nsani duyguların kaybolduğu bir toplumda, maalesef gerçekten yaşanabilen bir dramı hikaye eden güzel bir şiirdi.
Bu güzel şiirinizi ve sizi sayıyla kutluyorum Halil Şakir Bey,
Ünal Beşkese
Bu şiirdeki gibi yoksul insanları görüp, el uzatmıyor artık insanlarımız... Ne yazık ki, yüreklerdeki merhamet ve şefkât duyguları bitti artık. Oysa, bizim sevgli peygamberimiz 'komşusu açken, tok yatanlar bizden değildir' demiştir.
Orda, onu parkta gören kaç kişi onunla ilgilendi, karnını doyurup, sıcacık bir yatak serdi? Oysa, bu zavallı insanın elinden tutup, yetkili mercilere götürülseydi, o zavallı İNSAN acı çekmez, ölmezdi.
Ne yazık ki, sadece seyredip geçiyor insanlar... Onun yerine koysalar kendilerini, babalarını, annelerini onun yerine koyup düşünseler, biraz vicdanları sızlar mıydı acaba?
Ne yazık, bizim dinimizin emrettiği bu güzel davranışlar yapılmıyor.
Aslında, anne ve babasına bu derece ilgisiz evlâtlar yasalar karşısında da suçlu sayılmalılar. Her ne kadar elbet cezalarını çekecek olsalar da...
Şiirinizi ve sizi kutlarım. Saygılar sunarım. Hâlenur Kor
Tam puan.
yalnız antalyada değil üç aşagı beş yukarı aynı kaderi paylaşan binlerce insanımız var... memleketimizde...
duyarlı yüreği kutlarım
Bir gün köprüde yattı, bir gün çıkmaz sokakta
Dondu yorgun bedeni, kaldığı soğuk parkta!
''Yoksulun biri'' dendi, şimdi cesedi morgta.
Begeniyle okudum
Bu şiir ile ilgili 32 tane yorum bulunmakta