ÇANAKKALE DESTANININ ÖZÜ:
Bunca yıl yaşadım
Elime ne geçtiyse yitirdim
Biraz daha yaşayacağım
Yalnız bir şey biriktirdim
Bir bakış, bir görüş, bir duyu, bir düşünce
Devamını Oku
Elime ne geçtiyse yitirdim
Biraz daha yaşayacağım
Yalnız bir şey biriktirdim
Bir bakış, bir görüş, bir duyu, bir düşünce
Sevgili dostlar, hepinizden Allah razı olsun,
Bir şeyi eksik yazdım, ben bütün bu duygularımı tam 11 sene evvel 1996 yılında Çanakkale'ye yaptığım gezideki hissetiğim ve duyduklarımla hala hüzünlenerek yazıyorum. Görmeseydim sanırım okuduklarımı bu kadar hissederek kaleme alamazdım.
Neler neler, siste kaybolan Fransız deniz birliği mi, göğüs göğüse ölüme koşanlar mı. Ha bir de Anzakların, Fransızların ve İngilizlerin tertemiz pırıl pırıl mezarlarına karşılık bizim otlarla kaplanmış şehitlerimizin mezarları.
Acaba diyorum, ben oralara gidip tarihimi genzimi yakan barut kokuları eşliğinde yaşamasaydım bu dizeleri ne kadar yazabilirdim. Yurdumuz tam üç tarafından kuşatılmıştı, dördündü ve en önemli taraf bu boğazlardı işte. Eğer o ikiyüzelliüçbin can bizler için bedenlerini Allah aşkıyla mermilere siper etmeseydiler bugün halimiz niceydi.
Bu vatanda yaşayan herkesin en az ömründe bir kez buralara gidip tarihi yad etmek ve şehitlerimizle dualaşmak gibi bir borcu olduğunu düşünüyorum. İnşallah herkese nasip olur, niyet edilince gitmek kolay.
Selam ve sevgilerimle.
Burhanettin Akdağ
bazen kelimeler tükenir anlatmak için hisleri, bu öyle bir övünç ki anlatılmaz... bu öyle bir şeref ki bedel düşünülmez... bu öyle bir aşktır ki vatan hiç bir şeye benzemez... gelen öyle büyük ilahi bir güçtür ki hiç bir askerin görmediği sadece TÜRK askerinin hissettiği...
övünçle okudum şiiri...hemısrası emek her mısrası bir şeref..kutlarım sevgili şair arkadaş...selamlar...
Türk'ün kahramanlık belgesi Çanakkale Savaşları için işte mükemmel bir destan daha...
Yüreğinize sağlık efendim!Allah razı olsun...
çanakkaleye destanı şehitlerimiz yazdı, destanımız o şimdi bugünümüzün ve yarınımızın da olacak, hep aynı şanı, aynı kanı, aynı seslerden yeni yürekliliğin sükutu, sinesi... yüreğinize sağlık efendim...duyarlığınızın duruşuna selam olsun...
destanımız Çanakkale'm....evet
destanımız Çanakkale'm
sevgilerim, saygılarımla
Bi şiir değil bir destan yazmışsınız. Öylesine duygu yüklü ve öylesine acı ki dizlerinizin her biri hançeri bir daha bir daha saplıyor insanın yüreğine.
18 MART Çanakkale Şehitlerini Anma töreni Tek bir gün ile bir şeyler anlatılmaya çalışılacak ama yine hiç kimse hiç bir şey anlamayacak. 11 EYLÜLLER herkesin benliğinde yer alırken 18 MART lar maalesef yine ahtırlanmayacak. Bu topraklar uğruna ne şehitler verdiğimizi kimse bilmeyecek.
Nasıl kurtulduk ve nasıl bu güne geldik en iyi şekilde ANITKABİR'e giden herkes görebilir ve her gittiğinde eminim benim gibi gözyaşları içinde oradan çıkabilir.
Bu acı ve hüzün dolu destanı yürekten kutluyorum. Saygılarımla
şiir tam bir destan ....o anı yaşatan mısralar harika ...yorumum yetersiz ...kutlarım türeğinizi
Yazan yüreğiniz ve kaleminiz dert görmesin... Harika bir şiir okudum, duygusuyla ve yapısıyla tam bir destan olmuş... Tebrikler...
Memleketi için canlarını feda eden Şühedanın torunlarıyız.Onlar için ne yazsak azdır.
Bu fevkalade şiirle bizi duygulandırdığın için sana sonsuz teşekkürler Burhanettin Abim...ALLAH(C.C) RAZI OLSUN.
Senin gibi neferleri olduğu müddetçe bu Vatan asla zevale uğramayacaktır.
Şehadet şerbetini içenlere selam olsun.
Sonsuz saygılarımla.
Yüreğinden öpüyorum gardaşım...
Ne dense az denilmiş olacak bir mevzu...
Tebrikler...
Saygılar.
Her mısraı birer ibret,gurur ve milli şuur levhası olan mükemmelden de mikemmel Destan'ını canı gönülden kutluyor,o duyarlı yüreğini ve kalemini öpüyorum Can Dost.Puan az gelir ama tam punla selam ve sevgiler...
008-KURTULUŞ DESTANI
İstanbullu’m, İzmirli’m, Adanalı’m, Maraşlı’m,
Aynı bayrak altında yaşayan gencim, yaşlım!
Bastığın topraklarda ne tûfanlar yaşandı
Ne yürekler kavruldu, nice ocaklar söndü!
Bu vatan, parça parça hep elden gidiyordu,
Dünyâ, bizi sehpâda sallamak istiyordu.
Çakallar giremezdi aslanlar yatağına,
Baykuş nasıl tünerdi şahinler otağına?
Türklük, vahşî sürüyü bağrına bastırır mı?
Esâret zincirini boynuna astırır mı?
Kurtuluşun hamlesi mutlak başlayacaktı,
Düşman, Anadolu’dan kesin atılacaktı.
Kemâl Paşa emriyle, kız, kızan cephe kurdu,
Kükredi aslanlarım, dağ, deniz selâm durdu.
Îmân, sabır, benlikler bir taştı ki kabından,
Sanki Cihan sarsıldı kuvvetin gazabından.
Hâin ve zâlim nemrut korkudan kaçıyordu,
İbrahim’in yolunda çiçekler açıyordu!
Sakarya, Dumlupınar, Menderes, Porsuk Suyu,
Başka türlü akıyor, yaşıyordu coşkuyu.
Bizi âciz görenler eridiler, bittiler,
Güçlü geldiler ama nâçâr kalıp gittiler.
Sen ey şerefli gâzîm, yiğidim, şehitlerim!
Olmasaydınız eğer, avı idik itlerin.
Eğer şahlanmasaydı azmin, Türklük gururun,
Elindeydi Türkiye’m gaddar, nâmert gâvurun.
Hizmetçisi idiniz kutsal, aziz vatanın,
Sizlerdiniz bekçisi îmân, nâmus ve şanın.
Can çekişen vücuda girdiniz canınızla,
Gözlerdeki yaşları sildiniz kanınızla.
Sâyenizde bahtiyar oğul ve kızlarımız,
Ne bayramlar yaratır, o kutsal rûhlarınız.
Bizim için, bir ömrü fedâ ettiniz sizler,
Huzursuz bir ortamın huzurlarıyız bizler.
Sizler için ağlamak, en büyük cinâyettir,
Lâyıkı olduğunuz şan ve şeref, hürmettir.
Mîrâsa sahip çıkmak, bize sizden zimmettir.
Rûhunuza Fâtiha, bir kutsal ibâdettir.
Ey vatan, millet için can veren rütbesizler!
Göz kırpmadan, cepheye ölüme giden erler:
Tarih, varsın sizlere mersiyeler yazmasın,
İsterse, adınızı mermerlere kazmasın.
Bir er için, “şehitlik” en büyük, son rütbedir,
Rûhunuz, semâlarda ölümsüz cennettedir.
Ölmediniz, dipdiri, kalbimizde yeriniz,
Sizler ki, bizler için şan ile şerefsiniz.
Sakın sızlatmayalım kemikleri, etleri,
Huzur içinde yatsın, tüm vatan şehitleri.
Nazım İNCE
Bu şiir ile ilgili 57 tane yorum bulunmakta