19 Mayıs 1919 Müjdeli gün,
Türk çocuğu unutma,ne oldu dün.
Türk'ün uyanıp şahlandıgı o gün,
Özgürce yaşamanı sağladı bugün.
Türk'ün Bayrağı karalar bağlamış,
Gitmeden esaret dalgalanmam diyor.
..
19 Mayıs 1919 tarihi Milli Mücadelenin başlangıcı
Mustafa Kemal ‘in Samsuna çıkmaktan bu idi amacı
Aziz yurdumuzu düşmanlar işgal etmişti arsızca
İstanbul hükümeti durumu seyrediyordu umarsızca
Yöresel milis kuvvetleri silaha sarılmıştı
Fakat topyekün mücadele gereğine inanılmıştı
..
19 Mayıs 1919’da çıkmasaydın Samsun’a,
Anadolu kalırdı bugüne dek parça parça!
Kurulamazdı Türkiye Cumhuriyeti,
kalmazdı da belki bir Türk Milleti,
giyerdi Allah korusun esaret gömleği!
..
Yeni bayramlar yaşamak istemiyorum,
Yeni kurtuluşlar aramak istemiyorum,
Yeni günlerde avunmak istemiyorum,
Ban 29 Ekim her yıl bayramdır.
Korkuların bir bedeli olmamalı,
Yakılmamalı, çevre yağmalanmamalı,
..
“ Asker Oğlum ”
19 Mayıs gecesi ASKER KINAN yanarken yürekleri dağlayacaksın Oğul. 23 Mayıs Otogar dan ayrılışında DELİ eceksin yine...
Tüm konulara şiir -desdanlar yazardım yıllardır,sana yazamıyorum Oğul.Kalem suskun, ilham perilerim beni terk etti nedense...
Gerçi yıllardır sizlerce boş olan,bırak bu işleri dediğiniz Şiir yazmamı istemediğniz,kafa yorma bu işlere dediğiniz ve hep sizleri üzdüğümü biliyorum Oğul...
..
Bitti artık,
ıstıraplarla yatıp kalkmak,
her gün,
keder ırmağıyla akmak,
olur, olmaz yere,
yüreğini yakmak,
bitti…
..
başı dumanlı nebiyan dağları,
aşarım, aşık olurum,
kara kara bulutlar kesmiş yolları,
yaşarım maşuk olurum,
viran etmişler bahçeleri, bağları,
çalışırım bağban olurum,
kalmadı artık dizlerimin dermanı,
..
19 Mayıs 1919’da,
Samsun’dan doğdu güneş.
Birlik oldu halkımız,
Düşmanı sardı ateş.
Denizlere döküldü,
Bizi ölü sanan düşman,
..
Anadolu'da babalar analar ağlıyor.
Padişah satmış Vatanı keyfine bakıyor.
Ingiliz, Fransız, Italyan ve Yunan askeri,
Vatanımızda bölge bölge kol geziyor.
Gecenin karanlığı, bittiği o günde.
Gün ağarırken, güneş doğarken göklerde.
..
19 mayıs gökyüzüne güneş gibi doğdu
Samsuna öyle bir gemi geldi gemide umut yüklüydü
Samsunu kurtarmaya geliyordu
Sönmeyen bir meşale yanıyordu
Haykırıııyordu bütün dünyaya adını
Haykırıyordu kadınıyla erkeğiyle çocuğuyla
..
23.04.13 Salı
Bu gün 23 Nisan. Eskisi gibi öğrenciler sırf büyüklerin keyfi için işkence çekmeyecek.
Neydi o günler. İlkokul yıllarımda kent merkezine 5, 6 km uzaklıktaki okulumdan yayan yapıldak uygun adım marş diyerek yürürdük. Sonra o tören alanında önce törenin başlamasını saatlerce bekler, tören başlayınca da ayakta saatlerce kıpırdamadan durmak zorundaydık. İzleyenlerin keyfi yüzlerinden okunurken bizim çektiğimiz eziyete diyecek yoktu. Bir de o koskoca yolun yine kuralcı öğretmenlerin azarını işiterek uygun adım dönüşü yok mu? Asıl işkence o saatler süren yorgunluk üzerine tuz biber oluyordu. İçimden binlerce beddua okuyordum.
Hem adına çocuk bayramı diyorlar, hem de çocuklara işkencelerden işkence beğendiriyorlardı. Bir de sıcak günlerin yakışı var ya. Hele beni o güneşin bir çarpması ban o günleri zindan ediyor. Beni kürek mahkûmundan daha beter hale getiriyordu.
Bir de ortaokul yıllarında bu işkenceye 19 Mayıs eklendi. Hele o 19 Mayısların aylar öncesinden eğitimleri başlardı ki sorma gitsin. İşkence seansları. Hiç unutmam kentin o zamanki en büyük stadında gösteri yapıyorduk. Stat hınca hınç doluydu. Önce erkek öğrenciler olan bizi gösterimizi yapıyorduk. Gösterimizi canla başla yaptığımızı düşünerek alkış bekliyorduk ama gel gör ki alkış yerine yuhalanıyorduk. Seyirci provalardan hatırladığı kız öğrencileri seyretmek için heyecanlanıyor sahayı fazla işgal ettiğimiz düşünülerek yuhalanıyorduk. Gösterimiz bitmiş stattan dışarı çıkarılmıştık. Ve stat alabildiğine dolu olduğu için içeri alınmamıştık. Kendimi çok kötü kullanılmış hissetmiş ve bu kalabalığa, ayrıca buna sebep olanlara kinlenmiştim.
Oh çok şükür demek ki artık bu rezillik ve ayrıca genç kuşaklara yapılan işkence ve aşağılanma bitmişti. İlk defa bu gün bu kadar sevinçle doldu içim. Şimdi artık çocuklar belediyenin fuar alanında akrobasi, keloğlan masalları ve yabancı ülkelerden gelen öğrencilerin folklorik gösterisi, ayrıca çeşitli etkinliklerle kutlanıyordu. Hepsi eğlendiriciydi hepsi bireysel tercihe dayalıydı. Toyota Plaza önünden geçerken gördüğümüz manzara da bayram havasına tam uygun bir durumdu. Çocuklar için şişme oyun yerleri çocukların bu gününü anlamlı kılmaya ve onları bayramın ruhuna uygun hale getirmeye yetiyordu.
İşte Cumhuriyet dindarlar eliyle daha bir sevimli hale getiriliyor. 80 yıldır bu ülke Kendilerine Atatürkçü diyenleri baskısı ve insanlık dışı zorba dayatmacı yöntem ve mantıkla yönetilerek kitleler rejime düşman haline getirildi ama şimdiyse onların rejim düşmanı diye nitelediği kadrolar eliyle Cumhuriyet kitlelere sevimli hale getiriliyor devlet millet kucaklaşması sağlanıyordu.
..
Atatürk gecenin karanlıngında sessizce samsuna
Ayak bastı denizleri aşarak türk ulusunu kaderini deniştirdi
Atatürk on dokuz mayıs bin dokuzyüz on dokuz da
Atatürkümüz ve büyük önderimiz bagımsızlık
Meşalesini sonsuza kadar yaktı türk gencleri olarak
Atatürkün yolunda daima özgürlük meşalesini yakacagız
..
1919 yılının 19 mayıs sabahında,
Deniz hırçın
Puslu mu puslu bir hava.
Eski Bandırma vapuru yanaştı kıyıya,
Bırakmak için bir kahramanı Samsun’a.
Rüzgarda sarı saçları dalgalanan
..
Öyle doluyum ki bugün,
Dokunmayın, tutmayın beni!
Çatmak istiyorum kaşlarımı
Dökmek istiyorum yaşlarımı
Yolmak istiyorum saçlarımı
Bırakın bırakın tutmayın beni!
..
19 Mayısta Samsunda hürriyetin güneşi doğdu
Göklere yükseldi zaferin çığlıkları
Türk milleti yüreğinde coşuyordu
Biz vatanı düşmana vermedik
Biz vatanı böldürmedik çığlıklarıyla yükseliyordu
Bir güneş doğdu samsuna
Coşuyordu yürekler düşman geldiği gibi gidiyordu vatanımdan
..
“23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı” nız kutlu olsu.
Değerli arkadaşlarım, bugün '23 Nisan Ulsal Egemenlik ve Çocuk Bayramı' Bu bayramı bütün dünya devletleri örnek almalı ve de çocuklarına gerekli önemi vermelidir. Büyük Önderin ön görüşlüğü, dünden daha çok bugün gerekli olduğu görülmektedir. Çocuklarımızın bayramını kutlarken, 'Şiirlerle Bayramlar' adlı kitabımın ön sözünü de sizlerle paylaşmak istedim. Bir kere daha geçmişi gözümüzün önünden geçirmenin yararı olur diye düşündüm.
Değerli okurlarım ve sevgili öğrenciler. “Şiirlerle Bayramlar” kitabımla, sizlere Ulusal Kurtuluş Savaşımızın umut dolu öyküsünü sunmaya çalıştım. Bunu yaparken de, Mustafa Kemal Atatürk’ün yalnızca ulusumuzun bağımsızlık savaşını veren değil, kurduğu cumhuriyetin bütün kurumlarıyla birlikte, çağdaş ülkeler düzeyine taşımayı başaran bir lider olduğunu da bilmeliyiz. Birinci dünya savaşından sonra, işgalci devletlerinin Anadolu’yu işgal ettiği yetmediği gibi, her yeri yakıp yıkıyorlardı.
19 Mayıs 1919 da Samsun’a çıkan Mustafa Kemal, ilk kıvılcım ateşini Amasya Tamimiyle yaktı. Bu kötü gidişe dur demekten başka bir çarenin kalmadığını biliyordu. Bunun de için ilk önce Erzurum’a, sonra da Sivas’a gitti. Her iki kongrede almış olduğu kararları hayata geçirmeğe başladı. İşgal bölgelerindeki halkı silahlı direnişe geçirmek üzere örgütledi. Bu mücadelenin, Anadolu halkının desteğiyle birlik ve beraberlik içinde olacağına inanmıştı. O inançla, bütün kararlarını buna göre aldı. Daha sonra Ankara’ya gelerek Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni açtı. Meclisin kararıyla, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin Başkanı, hem de ordularımızın Başkomutanı Unvanıyla yetkilendirildi. Mustafa Kemal Atatürk, bu yetkilerini Ulusal Kurtuluş Savaş’ını başlatarak kullanmaya başladı.
Bir yandan savaşı idare ederken, diğer yandan da, geleceğin cumhuriyetinin sağlam temeller üzerine oturtturmak gereğiyle, canla başla çalıştı. İlk işi olarak da saltanatın kaldırılmasını sağladı.
Misakı Milli hudutları içinde tek hâkim gücün, TBMM olduğunu bütün dünyaya ilan etti. Kurtuluş Savaşı sonrasında, Laik Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni kurarak, bir dizi köklü devrimler yaptı. Cumhuriyeti sağlam temellere oturtturmak maksadıyla, gece gündüz hiç durmadan çalıştı. Ne yazık ki her ölümlü gibi, O’da 10 Kasım 1938 de saat 09.05 ‘e aramızdan ayrıldı. Şimdi, Anıt Tepe’de ebedi istirahatında yatmaktadır. O’nu minnet ve şükranla anıyor ve O’ unla birlikte aziz vatanımızın kurtuluşunu sağlayan ve bu hareket içinde olan isimli ve isimsiz kahramanlara sözümüz odur ki, bu cennet vatanımızı bize sizler armağan ettiniz, bizlerde O’nu canla başla koruyup yücelteceğimize söz veriyoruz.
..
Kürşat ihtilalini yapan ruh ile 19 Mayısta Samsuna çıkan ruh aynıdır.
Bu ruh
Malazgirt Ovasında da vardı; adı Alparslan'dı.
Bu ruh
Sögüt'de de vardı; adı Osman'dı.
Bu ruh
Konstantinopolis'de de vardı; adı Fatih'di; çağ açıp çağ kapadı.
..
Ben ben olalı, şiarım dilde dir.
Gönül gözü, sevene olur iksir,
Pervane dünyada olalım hep bir
Ömür bir yol, yaşam ise şiirdir.
+++++
Meyl etme şol riyaya, bu dünyada,
Olüm yok sanma, geliyor arkanda.
..
Canım babacığım,
Sensiz geçireceğim bir babalar günü daha. Bütün çocuklar ellerinde hediyeleriyle babalarına koşup bu özel günlerini kutlarken ben yine boynu bükük onlara bakacağım. Annemin benim için sakladığı birkaç parça eşyanı koklayıp onları öperek avunmaya çalışacağım.
Biliyor musun babacığım ben üç günü hiç sevmiyorum. İlki 21 Nisan yani doğum günün. Ama artık senin bir doğum günün yok değil mi babacığım sen hep 48 yaşındasın. İkincisi 19 Mayıs yani öldüğün gün. Bu sene törendeydim o gün ama yüreğim acıyordu. Üçüncüsü ise bugün yani babalar günü. Öpecek, hediye alacak babam yoksa ve başka çocuklara gıpta ile bakıyorsam nasıl severim ben bu günü.
Annem senin için o artık bir melek ve sen onu yürekten her düşündüğünde bil ki o da seni düşünüyor ve görüyor diyor. Karnemi, takdir belgemi ve üstün başarı belgemi alırken tam o anda seni düşündüm babacığım. O anda beni görüp gurur duydun mu? Çünkü ben seni yanı başımda hissettim, hatta elin saçımı bile okşadı bir an için.
..
.................................Türkan Saylan Anısı önünde saygıyla
Varsayalım ki yorgundu, uyuyor şimdi
Varsayalım ki tatile gitti
Sanmayın ki bizi bıraktı.
“Bütün görevlerimi yaptım
Hazırım” deyişine de inanmayın
..