yazılıda kopya vermediğime kızanlar vardı
Ayşe, Gülşen, Nuray, Gönül
sınıfımızın kızları
Ramazan, Halil İbrahim, Molla ve Mustafa
I-B deki bazı arkadaşlarım
Imağın Recep’le aynı sırada otururduk ikimiz
Nedim Yürekli, Halis Baş, Gülnihal hanım
..
Toplumumuz da ve Dünyada bazı ortak günler ve değerler vardır. 1 Mayıs ta bu günlerden biridir. Bu günü bilmek için kısaca tarihine bakmak ve bu konudaki doğru ve yanlışları görmek aynı hataları tekrarlamamak önemlidir. 1 Mayıs işçi bayramının tarihi, amacı ve mücadelesini nasıl verdiğini bu günlere nasıl gelindiğine bakmak gerekir. 1 Mayısın çıkışı; 1880’li yıllarda ABD”nin Chicago kentinde 40 bin tekstil işçisinin kanla bastırılan eylemiyle başladı. Aynı fabrikada 8 saatlik iş günü için eyleme çıkan 1400 işçi işten çıkarıldı. Greve çıkan işçilere ateş açıldı. 4 işçi yaşamını yitirdi. Bu ölüm ve saldırılar işçilerin mücadelesini engelleyemedi. 1 Mayıs 1886’da 350 bin işçi tekrar alanlara çıktı ve grevlere başladılar. 1890 yılında 2.Enternasyonalin Paris’te düzenlediği toplantıda 1 MAYIS ULUSLARARASI BİRLİK MÜCADELE VE DAYANIŞMA GÜNÜ olarak kabul edildi.
Türkiye de 1Mayıslar ilk olarak Osmanlı döneminde 1905 yılında İzmir’de kutlandı. 1909 da Üsküp’te kutlandı. 1920 ile 1924 yılları arasında İstanbul’ da kutlandı. 1925 Şeyh Sait isyanının başlaması ve bastırılmasından sonra tüm gösteri ve yürüyüşler yasaklandı. 1 Mayıs 1925’ten sonra yaklaşık 50 yıl Türkiye de kutlanmadı. 1965 yıllarına gelindiğinde TİP ”Türkiye İşçi Partisi” Türkiye Büyük Millet Meclisine 15 milletvekili ile girmişti. Aynı tarihte küçümsenmeyecek ölçüde boyutlanan DİS K ”Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu” gerçeğini inkâr kılınmaz hale getirmiştir.1 Mayıs gibi Uluslararası İşçi Bayramının etkileri Türkiye de gelişen sol muhalefetinin 1 Mayıs İşçi Bayram kutlamalarını yeniden gündeme getirmiştir. 15-16 Haziran Direnişi ve DGM Direnişi 1976 yılında 1 Mayıs İşçi Bayramı kitlesel olarak tekrar kutlanmış, DİSK bu eyleme öncülük etmiştir.
O günlerin siyasi ortamı gerginliklerle, çelişkiler ve çatışmalarla doluydu. Türk solu kendi içinde kamplara ayrılmıştı. Sovyetler birliği, Çin, Arnavutluk ideolojilerinin çatışmaya dönüştüğü, taraflarının birbirlerinin düşman ilan ederek kurşun sıktığı bağnaz bir ideolojiye dönüşmüştü. Bu ideolojik hastalıklar Kürdistan’a olduğu gibi yansımış aynı kaos Kürt bölgesinde de devam ediyorken Türkiye’deki cuntacılar bu ayrılıkları daha da derinleştirerek darbe hazırlıklarına başlamıştır.
Üniversitelerde öğrenciler arasındaki çatışmalar körüklenmiş; Alevi, Sünni mezhepçiliği gerekçe gösterilerek bir çok ilde toplu katliamlar gerçekleştirme provaları yapılmış yer yer bu eylemler hayata geçirilmiştir Safların iyice belirlendiği, karşılıklı küfürleşmeler silahlı çatışmalar ve cinayetlerle “Kan Davası” nın düello alanına doğru “kararlı” adımlarla varıldığı 1 Mayıs1977 günü Türkiye’de aklı başında olan her insan gösteride çatışma olacağını biliyor ve bekliyor durumdaydı. Devrimci nitelikli bir siyasi aksiyon doğal olarak öncelikle düşman güçlerin karşı-devrimci güçlerin saldırısına karşı hazır olmak durumundadır. Ama 1 Mayıs 1977’de Disk yöneticileri ve yandaşları esas olarak ”Maocu faşistlerin” “mümkün ve muhtemel” saldırılarına karşı “ gerekli” bütün tedbirleri almanın zaafı içinde Taksim meydanını doldurdu. 1 Mayısın düşmanı olanlar durmadı. Görgü tanıkları gösterinin son dakikalarında telsizli bazı sivil adamların “alana girmek üzereler, birazdan çatışma çıkacak” dedikleri daha sonrada otelin üstünden ve üst katlarından kitleye ateş açıldığını belirtiyorlar.
2 Mayıs 1977 de Türk basınında şu manşetler atılmıştı.
Son Havadis; “Kızıllar kudurdu.”
Günaydın Gazetesi; “Maocu vatan hainleri işçi bayramını kana buladı.”
..
Sen yeter ki küçük gemime bin gel
Sana yer ayırdım
Kamaramda özel
Dalgalar korkutmasın
Büyümesin gözlerinde
Beraber aşarız seninle
İşte şurada motorum
..
6 Nisan 1453 İstanbul kuşatıldı
Fatih Sultan Mehmed,Peygamberimizin (s.a.v) duasını almakta kararlıydı.
Artık tam anlamıyla savaş başlamıştı,
19 Nisan 1453, Haliç kuşatıldı,
Osmanlı donanması surları dövmeye çoktan başladı,
Osmanlı maalesef başaramadı.
Fatih Sultan Mehmed bir çare bir ilaç bulmalmalıydı,
..
Sen benim Eylülümsün; gülümsün,
Diyemem ki,
Bilirsin çabuk solar ya güller...
Ömrümsün desem anlarmısın,
Anlarsın...
Hazanımı,baharlara,kışlarımı yazlara,
..
SARGIN'CA ŞEBİNKALE ŞİİR ŞENLİKLERİ / Hikmet OKUYAR
Şiir Şenliklerinin Şöhretler Şehri Şebinkarahisar; 7 Gün 7 Gece Şebinkale Şiir Şenlikleri için şiir yüklü duygularla yollara düşecek aşık ozan şair şiir yorumcusu bestekar müzisyen ses ve saz sanatçısı ressam karikatürist fotoğraf sanatçısı ve şiir dostu medya mensubu canlarımızı bağrına basacak.
13. Hikmet Okuyar Ödüllü Şiir Yarışması kapsamında; şiir etkinliklerine çok önemli katkılarıyla tanınan Giresun Valisi Şiir Yorumcusu Mustafa Yaman'a, Çatalca Kaymakamı Yüksel Ayhan, Avrasya Yayıncılar Birliği Başkanı İsmail Kahraman ve Uğurlu yolların televizyoncusu Uğur Bilgi başta olmak üzere isimleri duyurulan şiir öncüsü canlara şiirli duygularımızı aktaracağız şiir ortamlarında.
Şebinkarahisar Kalesi gizemliliğinde.Düremeç gibi Şebincevizli Dut Pestili lezzerinde
..
Samsun'dan Erzurum'a
Artık bundan sonra aydın dimağınız,
Özgür bayrağınız,
Artık bundan sonra dostu düşmanı tanı
Anlat bu yazılan destanı
Ben artık, sizim; bizim
..
Gece konar acilarim sehrimin en ciplak tepesine.
Gece yarisi konan bir tugla iki göz bir ev olur safaga.
Buralarda her ev bir gecesefasi cicegi.
Hani cesitli renklerini sadece gecenin karasina acan,
Acilarin cicegi...
..
gitti 9 yada 19 can
Recep bey yine kahraman
Netenyahu diyor ki:
gerekirse öldürürüz türkleri yine.
Yani askerin arkasındayım,
Yani recep bey askerin başına çuvalı kabul etmişti
Bunu da sineye çekecek.
..
Şair Hasan Sancak ‘Mustafa Kemal = O dur’ Atatürk Şiirlerine Destekçi Arıyor.
KONU İLE İLGİLİ RESİM VE DİĞER ŞİİRLER SİTEDEDİR.
‘Mustafa Kemal = O Dur’ Atatürk Şiirlerimi Okur musunuz? ! ..
http://odurataturksiirleri.blogcu.com
..
Türk şiir ve şairlerinin buluşma platformu antoloji.com kültür ve sanat portalı bünyesinde 12 Mayıs 2006 tarihinde kurduğumuz ve bir ekip olarak geliştirdiğimiz Yeşilrmak Şiir Vadisi Grubu olarak bu yıl ikincisini düzenlediğimiz *** Boraboy Şiir Günleri (23-24 Mayıs 2008) *** etkinliği, geçtiğimiz yıl olduğu gibi bu sene de ardında unutulmaz anılar ve kalıcı dostluklar bırakarak bir rüya gibi son buldu.
Yeşilırmak Şiir Vadisi Grubu’nun kinci kuruluş yıldönümü kutlamaları kapsamında düzenlediğimiz etkinlik için aylar öncesinden başlayan planlama ve hazırlıklar yapıldı.Etkinliğin mümkün olduğu kadar kusursuz olması ve amacına uygun olarak sonuçlanması için grup kurucusu olarak ben Ali Rıza ATASOY, grup yöneticisi Fesih AKTAŞ ve grup yöneticisi Ömer CELEP başta olmak üzere organizasyonda gönüllü olarak görev alan Taşova İlçe Milli Eğitim Müdürlüğüne bağlı okul ve kurumlarda görev yapan eğitim çalışanları tarafından aylar öncesinden başlayan detaylı bir planlama ve bu plan doğrultusunda detaylı bir çalışma yürütüldü. Bu planlama ve hazırlıklar esnasında gurubun ve etkinliğin Ankara boyutuyla; katılımcıların toplanma ve topluca Taşova’ya hareketinin sağlanması için araç temini ve katılımcılar arasında iletişim sağlama gibi iş ve işlemler Ankara’da ikamet eden grup yöneticisi Hüseyin BACANK tarafından, yine katılımcılar arasında iletişim kurma gibi görevlerin Ankara boyutuyla grup yöneticisi İbrahim İMER, İstanbul boyutuyla da İstanbul’da ikamet eden grup yönetici Burhanettin AKDAĞ tarafından yürütüldü.
Boraboy Şiir Günleri (23-24 Mayıs 2008) duyuru metninde yer alan planlama ve program doğrultusunda herhangi bir aksaklığa meydan verilmeden gerçekleştirildi.Katılımcı şairlerin bir bölümü 23 Mayıs 2008 Cuma günü öğleden önce Ankara’da buluştular ve grup yöneticimiz Hüseyin BACANAK tarafından temin edilen araçla öğleye yakın saatlerde Ankara’da buluşarak topluca Taşova'ya hareket ettiler.Bunun dışında kendi imkanlarıyla veya diğer illerden gelecek katılımcılar da aynı gün sabah saatlerinden itibaren bulundukları illerden birer ikişer Taşova’ya gitmek üzere yola koyuldular ve aynı gün öğle saatlerinden itibaren yine birer ikişer Taşova’ya inmeye başladılar.
Katılımcı şairler ve şiirseverler yine aynı gün öğle saatlerinden itibaren Taşova Öğretmenevi bahçesinde bendeniz Ali Rıza ATASOY, Fesih AKTKAŞ ve Ömer CELEP tarafından karşılandılar.Taşova’ya erken saatlerde inen katılımcılar Taşova Öğretmenvi bahçesinde kendileri için ayrılan mekanda oturup dinlendiler, diğer katılımcılarla tanıştılar ve en son gelecek şair dostları bekleye koyuldular.Akşama yakın saatlerde son olarak Hüseyin BACANAK refakatinde topluca Ankara'dan hareket eden katılımcılar geldiler ve Öğretmeevi bahçesinde organizasyonu yürütenler ve diğer katılımcılar tarafından büyük bir coşkuyla karşılandılar.Öğretmenevi bahçesindeki kısa bir dinlenme ve tanışma faslının ardından yine Taşova Öğretmenevi salonunda topluca yemek yenildi.Akaşam yemeğini müteakip katılımcı misafirler Taşova Anadolu Lisesi tarafından düzenlenen “Bir Bahar Akşamı Şiir Dinletisi Ve Mezuniyet Programına” izleyici olarak kaldılar.Buradaki programın ardından çay ikramı yapıldı ve programın tanışma ve sohbet bölümüne geçildi.Bilahare misafirler yatılı okul pansiyonlarına yerleştirildiler ve geceyi Taşova’da geçirdiler.
..
ellerin soğumuş
yüzün solmuş
sarılsam ısınır mısın acaba…?
Gözlerimi kilitlesem gözlerine
Bir ateş atsam gözlerimden gözlerine
Baksam sana sımsıcak bakışlarımla
Isınır mısın acaba…?
..
-Samsun'dan Erzurum'a-
Artık bundan sonra aydın dimağınız,
Özgür bayrağınız,
Artık bundan sonra dostu düşmanı tanı
Anlat bu yazılan destanı
Ben artık, sizim; bizim
..
Bırakın o zincirleri!
Kara günü defnedeceğiz.
İçimde gece yarısı çölü var
İçinde vaha çok uzak
Barış teslimiyeti durağında iniş mi var?
Geçelim efendim,
Vakit gece yarısının tam ortası,
..
ATATÜRK'E OLAN SAYGIM VE SEVGİM...
Saygıdeğer gönül dostlarım: Allah'ın selamı, rahmeti, bereketi üzerimize olsun. Bu günkü söyleşimi Türkiye devletinin baş komutanı, Cumhuriyetinin
kurucusu, Türklük yolunda önderimiz Mustafa Kemal Atatürk'e ayırdım.
Ülkemiz de yaşayıp aslını, neslini yitirenlerin,pusulasını şaşıranların, gafilce
yaşayanların ders alması gerektiğine inanıyorum. Keşke Atatürk'ü daha çok okuyup hedeflerini,öğütlerini anlayabilseydik. Ülkemizin her yöresinde anı,ve hatıraları var. Okullar da saygı duruşu, ant içmek onun büstü önünde yapılır.
..
16. HİKMET OKUYAR ÖDÜLLÜ ŞİİR YARIŞMASI ŞARTNAMESİ Yayınlandı..
Türkiye genelinde geleneksel olarak tertiplenen 16. Hikmet Okuyar Ödüllü Şiir Yarışması şartnamesi yayınlandı.
Yarışma sonunda yapılacak değerlendirmede belirlenecek, 10 Adet şiir için
' 2013 Hikmet Okuyar Türkiye Birincilik Ödülü '
..
Üç mayıs Turan için yakılan meşaledir,
Üç mayıs Türklük için,
Harekete geçiştir,
Üç mayıs Türkistan'ın kurtuluş müjdesidir.
Volga ile Tuna'nın çağlayan gür sesidir,
Altaylar'dan yükselen Bozkurt'umun sesidir,
..
ÜRGÜP, NEVŞEHİR
Çanak, çömlek ocağı, killerin nehri
Peri pacaları, yer altı şehri
Düşlerin ülkesi, hayâller şehri
İNSANI HÜNERLI; ÜRGÜP, NEVŞEHİR
VADİLERİ SIRLI; ÜRGÜP, NEVŞEHİR
..
gitti 9 yada 19 can
Recep bey yine kahraman
Netenyahu diyor ki:
gerekirse öldürürüz türkleri yine.
Yani askerin arkasındayım,
Yani recep bey askerin başına çuvalı kabul etmişti
Bunu da sineye çekecek.
..