14 Şubat Şiiri - Mustafa Şairoğlu

Mustafa Şairoğlu
1

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

14 Şubat

Yarın 14 Şubat
Onlarca ilan-ı aşk ve bir o kadar da hediye beklediğin gün
Böyle bir günün arifesindeki sevincin kelimelerle ifade edilmez herhalde
“Acaba mahalledeki çocuk seviyor mudur beni,
yoksa okuldaki genç mi arayacak”
diyerek heyecanını mı katlıyorsun şimdi?
Sen sevilmeyi sevmişsin güzelim
Aşk sende bir oyuncak olmuş
Bir annenin bebeğine mızmızlanmaması için hazır tuttuğu oyuncak
Ben ise;
O oyuncaklardan dile gelmiş olanı olsa gerek…
Akşam olmuş bak
Yataktasın şimdi
Tek amacın;
Yepyeni bir sevgililer gününe zinde ve neşeyle girmek
Oysaki o gün sana bir nebze dahi yakışmıyor
Aşk eğer senin ki gibi yapmacık hareketlerse
Sevgi insanların gözünde sadece bir eğlence halinde…
Belki de her şeyi gurura sokmuşsundur
“Falan kızı şu seviyor,
Beni niye sevmiyor” diye
Bütün şeffaflığını kara bir perde arkasına saklamışsın sanki
Yüzünde bir maske,
Şaklabanlık yapar olmuşsun elaleme
Kendi kendine her gece
“Asıl beni görmesinler, ben istemedikçe” der olmuşsun

Bugün 14 Şubat
Sevinç ve neşe seninle başlamış güne
Gözlerin kapı, kulakların telefonla özdeşleşmiş
Her kapı çalışında ekstra heyecan
Telefonlarda ise neşe
Zaman çok hızlı ilerliyor sana göre
Bak saat üç olmuş
Ama nedense bir Allah’ın kulu yok seni soran
Bir cama çık ta hava al bari
O da ne?
Mahalledeki seni seven çocuk
Yanında da kız arkadaşı, kol kolalar
Bir de okuldaki yakışıklı genç vardı
Evet, o da işte tam orada
İşe bak yanında da sarışın bir kız
Birbirlerine hiç ayrılmayacakmış gibi sarılıyorlar
Üzerini hafif bir stres almış olmalı şimdi
Aşk kontenjanında daralmalar olmuş
Aman sana ne onlardan
Elini sallasan onlar gibi yüzlercesi
Elbet senin kısmetin de gelir ayağına…
Saat yediye gelmiş ne çabuk
Televizyon kanallarının ana haberlerinde
“Sevgililer günündeki müthiş neşe”
Olmayacak böyle
Kalk bari odanda müzik dinle
Bu şarkıların hepsi de aşk üzerine
Dünya başına yıkılmış sanki
Yat uyu bari
Bakarsın hepsi kötü bir kabustur
Kalktığında her şey döner eski haline

Dün 14 Şubattı
Kabus olmasını istediğin bir gün geçti hayatından
Şimdi hüzün vakti sana geldi
Senin yüzünden ağlayanlar gibi,
Ağlama vakti sana geldi.
At kendini yatağına
Oyuncaklarını kaybetmiş bir bebek gibi ağla
Utanma kimseden hıçkıra hıçkıra ağla…
Ağlamanın aslında ne kadar kolay olduğunu kendine ispatla
Onca zamandır yaptıklarının cezasıdır bu sana…
Ne kadar zor geliyor değil mi yalnızlığına bakmak?
Seni kimsenin sevmediğine inanmak,
Bu çaresiz bedenin senin olduğunu görmek,
Ne kadar zor geliyor değil mi? …
Hafiften ayakların yere basar olmuş
Artık neyin süslenmiş bir hiç
Neyin tüm azametiyle gerçek olduğunu anlar olmuşsun.
Aşk diye övdüğün kavramın
Aslında ne kadar boş bir zaman avcısı olduğunu;
Ve bu kavramı benimseyip harcadığın zamanına
Yazık olduğunu anlar olmuşsun…
Dök biraz daha içini kendine
Bu yaptığın sonuca ulaşmanın ilk adımıdır işte
Hissediyorsun değil mi?
İçinden bir başkası sesleniyor sana
İşte o;
Onca zamandır kalbinin en ücra köşelerinde hapsettiğin mahkum
Ve o mahkum;
Kendine ulaşmak isteyen gerçek sensin işte
Kulak ver şimdi ona
Anlattıkları gerçek aşkın tarifidir sana…
Üzerindeki yük kalkmış olmalı
İçinde serin bir huzur dolaşıyordur artık
Neyin neyden ibaret olduğunu anlamak rahatlatmıştır seni
Sanki vücudun;
Ilık bir ilkbahar rüzgarının o hafif esintisiyle dalgalanmış gibidir
Unutma ki o rüzgar;
Yalnız olduğunu hissettiğin anlarda
Seni düşünen birine işarettir!

Mustafa Şairoğlu
Kayıt Tarihi : 2.4.2003 17:44:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
ÖNCEKİ ŞİİR
SONRAKİ ŞİİR
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Mustafa Şairoğlu