Koyuluğu susmuştur karanlığın
Kaybettiklerimizle birlikte yitip gitmiştir gece
Evet,unuttuklarımız vardır dünde kalan
Nasıl yırtıldığını bilmediğimiz an'ların sayfaları vardır.
Közün küle dönüşerek susuşu aha şuradadır
Güneş kendi zembereğini boşaltmak için yeniden iş başı yapmıştır
Etrafı çepeçevreleyen görkemin dayanılmazlığı bulaşmaya başlamıştır zamana.
Leyleklerin dönüş yolları ayıklanır taşlardan
Açık bir deniz gibi olmaya özenir yüreklerimiz
Nasıl kulaç atabilirim karşıya varmak için demeden
çivileme dalmak gerek sevda sularına
Uğurlu gün kapılarından herhangi birini çalmak var korkmadan
Çağrısız konuk olmak var ellerimizdeki gülümseyişle güne
Yaşamak denen şey,gizemli kristaller içinde usuldan usuldan
Yürüyüşünü duyumsayarak özsularına dokunmak değil midir güle...
14.01.2019-130
Necdet ArslanKayıt Tarihi : 5.2.2019 16:35:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!