Onur BİLGE
“Bebek,
Bu gece sabaha karşı, ezanla beraber Kaptan’a bir torun daha gelmiş. Bir kız bebek… Babaannesinin adını koymuşlar. Safiye… Aziz Onbaşına Fatma Ebe’yi çağırmışlar doğuma. Oğlu Faruk, gece yarısı yayan yapıldak koşmuş Şarampol’e! Uykusundan uyandırmış kadıncağızı. Neyse… Beş saat sonra almış bebeği.
Muratpaşa Camisi’nin bahçesinde, öğle ezanında buluşmak için sözleşmiştik. Bir saat kadar önce gelecektik. Hava çok güzeldi. Bahar havası… Bize göre bahardan, iç kısma göre yazdan kalma bir gün… Antalya’nın insanına güven olur, havasına olmaz! Hiç belli olmaz. Akşama doğru yağar da eser de…
Bir deniz bekliyorduk. Duvara çarpıp ölmesi gibi
özgürlüğüne uçan bir kuşun. Anlamın
düğüm olduğu zamanlar. Bütün yaraları
denedim. Ağzımda kan tadı. Saklanacak
o su kıyısı uzakta. Dağıldım
yaşlandığım yol için. Hangi çağa gittiysem
Devamını Oku
özgürlüğüne uçan bir kuşun. Anlamın
düğüm olduğu zamanlar. Bütün yaraları
denedim. Ağzımda kan tadı. Saklanacak
o su kıyısı uzakta. Dağıldım
yaşlandığım yol için. Hangi çağa gittiysem
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta