Onur BİLGE
“Canımın İçi,
Artık her fırsatta Kaptan’la buluşuyoruz. İşten başımı kaldırır kaldırmaz, dizlerim de tutuyorsa, doğru Kaleiçi’ne, onun evine gidiyorum. Dışarıdan içeriye çeken bir cazibe var evde. Her evin bir kokusu vardır mutlaka bütün içerde olanların bileşimi… O evde de var ama mistik bir koku… Rutubet, deniz, tahta, naftalin, kitap, gülsuyu ya da gülyağı, buhur, çay veya kahve kokusu gibi kokuların karışımı… İnsanı bir anda alıp göklere yolluyor!
Ona misafir olarak gelen kimse bir türlü kalkıp gitmek istemiyor. Başta da ben… Saate bakmaya başlaması veya vaktin epey geç olduğundan dem vurmasıyla kendime geliyor, kalkmam gerektiğinin farkına varıyor, müsaade isteyip, yola koyuluyorum. Ona da bu durumdan bahsediyorum:
Haliç'te bir vapuru vurdular dört kişi
Demirlemişti eli kolu bağlıydı ağlıyordu
Dört bıçak çekip vurdular dört kişi
Yemyeşil bir ay gökte dağılıyordu
Deli cafer ismail tayfur ve şaşı
Devamını Oku
Demirlemişti eli kolu bağlıydı ağlıyordu
Dört bıçak çekip vurdular dört kişi
Yemyeşil bir ay gökte dağılıyordu
Deli cafer ismail tayfur ve şaşı
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta