Sorguladım geceyi şahsi karakolumda ve hışımla…
Yıldızsız karanlıklarda yaldızlı sümükler silerek,
Bir cenuba, bir şimale eğilerek…
Tanıktı ‘Ay’ “Vay! ” dedi takvim.
Güneş’i muştuladılar sevdaları sürmelenmiş aşıklar,
Gezegenler âleminin kavşağında bir kavim,
Tutuştular el ele günler ve doğru diyar-ı takvim…
Bir deniz bekliyorduk. Duvara çarpıp ölmesi gibi
özgürlüğüne uçan bir kuşun. Anlamın
düğüm olduğu zamanlar. Bütün yaraları
denedim. Ağzımda kan tadı. Saklanacak
o su kıyısı uzakta. Dağıldım
yaşlandığım yol için. Hangi çağa gittiysem
Devamını Oku
özgürlüğüne uçan bir kuşun. Anlamın
düğüm olduğu zamanlar. Bütün yaraları
denedim. Ağzımda kan tadı. Saklanacak
o su kıyısı uzakta. Dağıldım
yaşlandığım yol için. Hangi çağa gittiysem