Şairi doyuran kalem, tamahkâr tatların kaşığı,
Yaramaz ağzı buselik, kenarları şiir bulaşığı,/inadına ekilen kök sarmaşığı,
1.
Anne olmuş saadeti ikizleşen şedde ünsüz,
bana bakma,
çocuk bakıcısı koyarlar adını,
ya da aslan terbiyecisi,
terbiyesizce adımı ağzıma alırım,
kadın avcısı bir şiirimde,
MAYMUN iştahımla besleyemezsin de beni,
Söz verişlerimi keşfe çıkıyorum,
Okyanuslara esaretim dolar...
Güneşim boyanır,
Batıyorken...
Sırça saraylarımı beyazlatıyorum...
tek yakalı sevdacı bir şehrin,
gecesinin siyah hecesinde,
yakalandık birbirimize,
vardiyalarım sana yazıldıysa da,
gözlerinin gecesine, nöbetçi kaldım,
kumrular çifte gitsede bizden...
dilime KON YA sen (hece)
’’gez dünyayı gör Konya’yı’’
gitmenin güzelliğindeki ahvalim,
kanatlarıma kanıyordu,
kon dedim dilimin ucuna,
Yavru bir şiirdim,
Yumurtadan yeni çıkmış,
İğnelerim tamamdı,
Gül kaldığım için o da,
Ama sen bilirsin, istersen yaklaşma,
Dilime dolanırsan,
AĞlama bugün,
Dalga boyun uzamasın,
Rüyasız kalmasın gözlerimin rengi,
Yolculuğa hangi istasyondan başlasam da,
Yayınlanmayan bir kelimeyim,
Ökselerimdendir, Edebiyatımın yas tutuşları...tutturuşları,
Kamçılananda birinci şahsım,
Şu takdirde...
Tahtadan çıkıyor kavgası tahtların,
Şehzadesiz değildir edebiyatlarım,
Kirlendi ellerimiz, kalemle Yunan,
Tarih, ya hayal ya da düştü,
Antika benim renksizliğimle gülüştü,
Kırılan bir diyalogtuk, müzelik,
Saklandım, bulup ebeler misin?
Hisarın kovanı, petek petek Balıkesir,
Mevla’m aşkı, kula tesir,
Havran en ağır yüküne yüklüdür,
Muharebesi bahirse sesi köpüklüdür,



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!