Zühtü
----Yarı uykulu gözlerle kasetin düğmesine bastı.
----Samanliktan Samanıda galdıramadım samanıda Zühtü ...
İlim sahibi göreve yeni başlamış bir imamdı.Gençti Coşkuluydu insanlara dini doğru öğretebilmek için bol bol ilmihal kitapları okuyor. Ayetleri hadisleri beynine kalbine adeta mıh gibi çakıyordu.
Bütün uğraşlarına çabalarına rağmen cemaat sayısı bir elin parmaklarını geçmiyordu.Köyün ileri gelenleri yaşlılar muhtar ile defalarca konuyu değerlendirmiş ama bir netice alamamıştı. Ķöy büyük cemaat küçüktü.En çok cemaatin olduğu cuma namazları bile iki üç saftan öteye gitmiyordu.Öğlen namazları en fazla beş on kişi ikindi namazları üç beş kişi yatsı namazları iki üç kişiyi geçmiyordu. Sabah namazları için ise durum daha acıydı. Köye geleli altı ay olmasına rağmen camiye kendinden başka gelen olmamıştı. Üzülüyor kahroluyordu ama dua etmekten başka yapacak birşey elinden gelmiyordu.
Birgün aklına bir fikir geldi. Kendi kendime camide tek başıma namaz kılacağıma ezanı bir kasete kayıt eder bir ses sistemi kurar sanki camiden ezan okuyor gibi ezanı evden okurum.Sabah namazında kaseti açar Köye ezanı dinletirim bende evde rahat rahat namazımı kılar ibadetimi yapar bu soğuk kış gününde camiye gitmekten kurtulurum dedi ve bu düşüncesini uygulamaya koydu.
İlk günler planı tıkır tıkır işliyordu.Sabah namazı saati gelince saati çalıyor genç imamda hemen uyanır uyanmaz kaseti açıyor kendi sesinden kasetten ezan okuyordu.Birgün yorgun argın şehirden gelmişti. Birazda rahatsızlanmıştı. Kemikleri dahi sızlamaya başlamıştı.Bekar ve kimsesiz olduğundan ilgilenecek destek olacakta yoktu.Bu yorgunluk ile yatsı namazını nasıl kıldığını kıldırdığını bilmiyordu. Yatağa başını koyar koymaz uyuya kalmıştı.Sabah namazı vakti gelince yine saati çaldı.Yarı uykulu gözlerle kasetin düğmesine bastı.
"Allahü Ekber Allahü Ekber "
Tamam ezan okunmaya başlamıştı ama genç imamın gözleri ezan bitmeden çoktan kapanmıştı bile.Ezan bitmiş ama hoca uyuya kaldığından teybi kapatamamıştır.
Sonrası ise tam bir felaketti. Kasette ezan bittikten sonra bir müddet sonra Şakir öner Günhan türkü söylemeye başlamıştı. Köy onun yanık sesiyle inliyordu.
Samanlıktan galdıramadım
Samanıda Zühtü
Şimdi geldi sarılmanın
Zamanıda Zühtü
Sana yandım Zühtü
Amanın yandım Zühtü
Sana yandım Zühtü
Hele hele Zühtü
Sana yandım Zühtü
Hoca uykuda, bütün köy ayakta idi.Türküler ard arda bitmek bilmiyordu.Sabahın erken saatinde köylü toplanıp genç imamın kapısına dayanmıştı.Köyde bir kez caminin kapısını açmayanlar alnı secdeye değmeyenler hocaya fetva veriyor rezaletin hesabını soruyordu.Hoca üzgün, hoca şaşkın, hoca çaresiz söz anlatamaz kapısına dayananlara.Dayak yemekten camiye gelen birkaç cemaatin yardımı ile zor kurtarır kendini...
Hemen ertesi gün şikayetler yağmur gibi yağmaya başlayınca müftülükce yapılan tahkikatlar sonunda genç imam görevden alındı.Aradan yıllar geçmiş olmasına rağmen köyde hala herkes bu olayı allandıra ballandıra bire bin katarak anlatıyor ve adı Zühtü kalan bu imamı yeni nesillere aktarıp duruyor...
Şahin Ertürk
Kütahya
Kayıt Tarihi : 12.9.2025 16:24:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!