- Sür arabayı gecenin sonsuzluğuna!
Dışarıda koyu renk karaltılar
Solgun birer gerçek olmuşlar
Sesi ninni gibi gelen ak saçlı dalgalar
Mumlar... lambalar... kırık ve sefil hayatlar
Duvarlarda romantik gölgeler yaratırlar
- Sür Tanrının göksel katına!
Palmiyelerde meşum hışırtılar
Ölümün kanat seslerine benziyor, beni arar
Paranın hükmettiği yerde kanun neye yarar?
Emekçinin esâmesi okunmayan yerde
Ezilenlerin insan sayılmadığı beldede
Beklenen ve özlenen adalet ne arar?
Ruhum dizgine vurulmaz, Gorgias'ın süblim nutkuna dalar
Müşteri yıldızını geçtik işte Zuhal yıldızı ve esrar
- Sür meçhul yıldızlar diyarına!
Havada dalga dalga tanrısal nağmeler
Parıldıyor bir bir mimozalar ve menekşeler
Ay yükselmiş, beyaz buğularla gülümser
Yıldızlara fener tutan mistikler gizli kapıyı iteler
Gece ise uyumaz, yıldızlara bekçilik eder
Elbet oyun biter ve perde iner
Gerçek yüzler ve saf gerçekler görünür maskeler düşer
Bu kadınlar Gece'nin Kızları'dır, bize kötülük eder
- Sür Zuhal Yıldızına hemen!
Hermes Trismegistes Zuhal yıldızını işaret ediyor
Sonsuzluk Zuhal'e ulaşanlardadır, diyor
Tilmizi Asklepios; "evet ama sebepler sebebi,
her zaman gizlidir, fani bilinçlere kapalıdır" diyor
Üç kader meleği Moira'lar altın hayat ipliklerini büküyor
"Dünyaya dönüp vadenizi bekleyin" deniyor
Bîtâp, solgun, vurgun ve yorgun:
- Sür milyarlarca salağın şeytani dünyasına!
Kayıt Tarihi : 16.5.2025 14:03:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!