sarkıtırken elimi vedamın balkonundan
iç taşım buğulandı hüznümün sağ kolundan
zayıflarım her gece yıldızlara komşudur
kuvvetimse her güne yenice bir kuşkudur
damıttım gözlerimi kuyusunda göklerin
tek başıma itildim göğsüne höyüklerin
hangi gün bana bir gün gülecekmiş bilemem
bıçaklarım kalbimi köreltir de bilemem
sabrımın taşlarını sularda sektirdiler
portakaldan kuşumu kafese ittirdiler
gagasına em saldım dilimdeki türküyle
uykuma tulum yaptım cesedimin kürküyle
sobamın üzerine gölgelerim düşüyor
ateşimin içinde göz bebeğim üşüyor
kalan son nefesimi yangınıma üfledim
taze mutluluğumu somurtuşla küfledim
bir geçitken gülüşüm bu çağda duraklandı
acılar saç telimle tellendi duvaklandı
gülümün bahçesinde dikenleri besledim
korusun diye onu pamukla kafesledim
hayallerim kalbini alıp kaçmış özümün
sellere kucak açmış köleleri gözümün
uzatılan dalları keserken yakalansam
binemeyip üstüne göklere kapaklansam
cehennemsel urlarım sarıyorken bedeni
vedalar ruhanidir acılarsa bedeni
ya şu garip gönlüme bir kere gülümseyin
ya da mezar taşımı güllerle benimseyin
Kayıt Tarihi : 24.5.2025 01:54:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!