Ah be Zonguldak..
Dur dedim sana,
Dönüp durdun bu şehrin hüznünde..
Derdinden dumanlanmiş kafan bir milyon....
Anlat dedim derdini,
Yine çok efkarlanmış
Caddelerin,..
sanki herkes aynı anda yakmış sigaraları..
Dumanına yandığım
Zonguldak..
Bugün de kapatmış sisli perdesini...
Kaç Puslu karanliğinda gözlerimize çekmiş sürmesini...
----------------
----------------
Ne zaman ağlamaya kalksam,
Kimse anlamaz ki ağladığımı..
Simsiyah gözyaşlarım..
Kömürden yazılmış kaderim...
Taşını sıkmaya geliyorum Zonguldak.
Elmasını kırmaya,
Ellerimle eşmeye geliyorum seni....
Yüreğimde öyle bir aşkın var ki..!
Bu şehrin gamzesine gömsünler beni...
Yiğit görsün er meydanın..
Uğrunda öl de öleyim..
Gözümde kara benim..
-----------------
-----------------
Eyy gidi Zonguldak..
Sana emanet ediyorum kendimi..
Etimde senin kemiğimde...
İninde kaybettiğim gençliğimle geliyorum....
Başimin üstündeki ışığım, fenerim..
Tek içimi ısıtan..
O karanlıktaki güneşim.
Ellerimdeki nasır karan,
Avuçlarımdaki taş, karası Aşım,karası ekmeğim.
Elmas kömürünü
Gökyüzündeki yıldızlar bildim artık..
Tek Onlara tutuyorum dileğimi..
-----------------
-----------------
Şimdi arkamda dualarımla bıraktım ailemi....
Rıskı veren Allah'a sığınırım...
Bu şehrin kaderine eğdim boynumu...
Nasip bildiğim avuçlarımda düğümledim pamuk ipliğini...
Tek duam,,
Tek dileğim...
kabul eyle Allah'ım....
Bağişla tüm sevdiklerime beni....
Yüz karası değil, kömür karası,
Böyle kazanılır ekmek parası....
Feridun Karaca
Kayıt Tarihi : 14.9.2019 16:41:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!