Kelimeler, kutsal ayet gibi duvarlara çakıldı;
özleri boşaltıldı,
altın yaldızla süslendi.
“Bağımsızlık modası geçti” dediler.
“Bilimin ışığı fazla parlıyor,
örtün onu dinin gölgesiyle” diye fısıldadılar.
Sömürünün saraylarında üretilen kavramlar
halkın eline oyuncak diye verildi.
Zincirler “özgürlük” diye sunuldu.
Laikliği çöpe attılar,
ortaçağın karanlığını
yeni uygarlık diye dayattılar.
Bağımsızlığı, çağ dışı bir masal dediler—
o masalı kanla yazanların yüzüne baka baka.
Zavallılar çıktı sahneye:
ulusal söylemlere yaslanıp
emperyalın sazını çaldılar.
Kölelik türküsünü
özgürlük marşı diye söylediler.
Ama insanlığın yolu kavgalardan geçer.
Sınıf kavgası olmadan
ne sevda doğar,
ne özgürlük.
Bir gün,
köhnemiş kavramların zinciri kırılacak.
Laiklik yeniden güneş olacak.
Bağımsızlık yeniden türkü olacak.
Ve halk, köreltilmiş bilincini
koparıp atacak boynundan.
Kayıt Tarihi : 1.10.2025 09:12:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!