Benim yaşadığım yerde zeytin ağaçları olmalı;
gözümün alabildiğine yemyeşil.
İyot ve yosun kokusunu çekmeliyim ciğerlerime.
Evim poyraz almalı.
Sabah güneşi ile uyanmalıyım.
Bütün gün ağaçlarımla,
toprağımla haşır neşir olmalıyım.
Gurup vakti gözümü güneşe dikip;
kaybolana kadar öylece kalakalmalıyım...
Geceleri gökyüzünü kucaklayıp;
yıldızları toplamalıyım ellerimle.
Benim yaşadığım yerde, zeytin ağaçları olmalı,
atadan kalan; tarih kokan...
Her gün yeşil yeşil, siyah siyah
güneşin çocukları doğmalı;
hiç ölmeyen.
28/10/2013
Kayıt Tarihi : 5.11.2014 16:09:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
ZEYTİNİME DOKUNMA! Bir zeytin ağacı kolay yetişmez. Bir neslin değil, bin yılların emanetidir. Gövdesinde yalnızca yağ değil; köklerinde tarih, dallarında barış, meyvesinde yaşam vardır. Bu topraklarda zeytin ağacı, önce güneşle dost oldu, sonra rüzgârla, sonra insanla. Rant için kesilen her ağaç, geleceğimizden çalınmış bir hayattır. Sadece bir ağacı değil; bir kültürü, bir geleneği, bir halkın alın terini yok ediyorsunuz. Zeytin katliamı, doğaya karşı işlenmiş organize bir suçtur! Buna sessiz kalmak; susarak kesilen her ağaca ortak olmaktır. Biz toprağın evlatlarıyız. Kökümüz zeytin kadar derin, gövdemiz kadar sağlam, vicdanımız kadar yeşil olmalı! Zeytinime dokunma. Çünkü ben oradayım. Çünkü biz oradayız. Çünkü zeytin ağacı yalnızca ağaç değil, VATANDIR.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!