Yine kahrolası hüzün dolu gecemdeyim
Darmadağın olan yüreğimi
Avuç avuç topluyorum yavaşça
Yarım kalan hayallerim, umutlarım
Kayıp giden günlerim, gecelerim
Sanki kördüğüm olmuş yarınlarım
Seni öyle özledim ki canım
Şu katran karası geceler
Bitmek bilmiyor
Geçmiyor zaman
Sabahın beşi
Aşkın divanesi olmuşken senin
Nasılda anlayamadım sahte sevgini
Bir kum taneciği kadarda olsa
Sende sevseydin ya sevseydin beni
Isıtsaydın ne olurdu, şu buz tutmuş yüreğimi
Oysa gözlerimde yağmur damlası oldun
Yine ruhum sıkılıyor aldım kalemi elime
Bu dünyaya niye geldim niye
Yaşadığım her günü tercih ettim ölüme
Çocukluğumda çektiğim acılarım hep içimde
Silemedim kafamdan senelerce
Daha dünyaya gelmeden alnına yazılmıştı bir kez kaderi güzeller güzeli Seyide’nin. Nasıl da severlerdi Seyide ve Muhsin birbirlerini. Onunla kan kırmızısı gelincik tarlalarında koşarken dalgalı kızıl saçları rüzgarda uçuşurdu, yürürken el ele tek can gibi olurlardı
Sevda şerbetini içerlerken yudum, yudum her gün, şimdi bir kadersizliği yaşıyordu. Ne istediler ki iki fidandan Berdel diye bir şey koydular aşkların önüne veda etti sevdiğine içi yana,yana. sonsuza kadar köle olması istendi sevmediği birine. Kelepçeler vurdular yüreğine. Seven iki yüreği hiç düşünmeden ayırdılar. Beyaz gelinlik yerine genç yaşta davul zurna eşliğinde kefen giydirdiler diri,diri. Sanki mezara gömdüler
Ömrünün baharında matem tohumları ektiler. Kilit vurdular aydınlık sabahlarına, yıldızlı gecelerine,sevda dolu yüreğine
Unut geçen günleri, kalbini hüzün boğar
Gönlün kış mevsimi mi? gözlerinden yaş yağar
Matem tutma dünyanda, sev benim yüreğimi
Yağmurların ardından, bakarsın güneş doğar
Kıvrık dudaklarına, alevden gül olayım
Felek ne istedin, benden bilemem
Çaresiz dertlere, düşürdün beni
Göl oldu gözyaşım, artık silemem
Düz olan yolumda, şaşırdın beni
Parça parça ettin, umutlarımı
Sen gittin gideli annem,sensizlik hiç çekilmiyor
Hayat sanki bir cehennem,yaşamaksa zor geliyor
Bu dünyada yok ki kimsem,kapım bile çalınmıyor
Saçlarımı okşamanı,nede çok özledim annem
Sen beni unutmak istesen de unutamazsın
Her sabah uyandığında
Soluduğum havanın
Tek zerresi tenine dokunduğunda
Sarmaşık dalları gibi
Sana sarılan kollarımı arayacaksın
Bir gün kapına biri gelirse
Üstü, başı yırtık
Bir garip
Hor görme sakın
Dilenci sanma
Sevgi istiyor verme sakın sadaka
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!