Küçük bir toz zerresi,
Karların arasında;
Kıyım, kıyım kıyılıyor,
Üşüyor,
Eriyor kar,
Donuyor yürek,
Bakakaldıklarıma akıyor...
Yok oluyor onca beyazlığın içinde
Belki üstünde
Donacak birazdan beyazlara
Ha desem buluttan sıyıracak kendini güneş
Ha diyebilecek mi? Güneş...
Uğraş verecek mi? benim kadar.
Acaba görmüşmüş müdür?
Dağın zirvesinden
Soğuk tenli buzlara düştüğümü
Ve yelinde savrulduğumu?
Annesine nazlandığı gibi yavru
Nazlanmaz mı? Dağına, rüzgar
Biriyim bende binlercesinden
Gövdesinden ufalandığımda annemin
Görmez ki... Beni,
Rüzgar yavru dağ annesine nazlanırken
Oyuncağı oluyor toz zerresi
Ve ben,
Oyuncağınım senin,
Oynayabildiğin kadar oyna,
Benden akanları sen anlat,
Yanıyorsa da canım,
Sevinçlisin ya sen,
Bir tutam sunarım
Karalarımı çözer beyazlarımdan.
İçinde yüreğin olsun
Varsın oyun olsun
Uçsuz bucaksız olsun
Oynayışın benimle
Toprak sancısı çeken
Bir filizin dibine savur beni
Nakış, nakış işlenmiş
Düğün heyecanında olan
Gelinin çeyizine vurma beni
Kararttıklarımla kararmasın ışıklarım
Her gün temizlenen pencere önlerine değil
Dünyasını ağzıyla tanıyan bebeklere sun beni
Dillerinde gezineyim masumca
Ve günahsız bedeninde yok olayım..
Kayıt Tarihi : 14.9.2005 00:47:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!