Açlıktan bahset bana,
Bilirmisin hissini.
Gerçi sen prenses din,
Kapısından imrenerek geçtiğimiz,
Pembe panjurlu bir eviniz vardı.
Çöplerinde yarı yenmiş pirzola kemikleri.
Tek kızıydın evin,
Bir Ananın Babanın varı yoğu,
Gözlerinin nuruydun.
Yaşamamışsın dır eminim.,
Midende oluşan bıçak yarası acıyı,
Fazlamı abartıyorum,
Hava bedava,
Su bedava,
Dışardaki arabanın sesi,
Sinemanın kapısı..
Ya içtiğin bedava suyun,
Boş midende,
Nasıl bir uğultuyla döndüğünü bilirmisin.
Su baş etmez,
Açlıkla sırt sırta verirler bu savaşta.
Ben yoklukla yoğrulmuşum,
Bilirim her birşeyi.
Ayırt edilmez kızlığım,
Rahatça söverler yanımda.
Seni gördüklerinde imrenerek okşadıkları saçların,
Bende kıvırdıkları buruna dönüşür.
Çöplerde ne aradığımı yadırgarlar,
Ama düşünmezler..
Yani diyeceğim,
Sen bildiğin zengin kızı,
Okuduklarınızla öğrendiğiniz garibanlık,
Yetmez burda,
Onlar güzel cümlelerle,
Anlatırlar acıyı,
Bizim yaşadıklarımızsa rezilliğin daniskası..
Kayıt Tarihi : 3.9.2014 20:02:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
https://www.youtube.com/watch? v=a4WI4TuuHlw&list=UUTlbz0GzJHCVAx4kiNTmLag şiirin yorumlanmış şeklini burdan izleyebilirsiniz

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!