Gözlerim kör oldu yolunu gözlemekten
Bilmem sen şimdi nerede, neyliyorsun? 
Şafak söktü avuçlarımda sensizlikten başka bir şey yok
Yollarına çığ mı düştü dönmedin Zelal? ...
İkimiz  çocuktuk
Sen uzun saçlı, ben köy tıraşlı bir çocuk
Üstümüz başımız kirli yüreğimiz tertemiz, yalansız
Büyüdük 
Yıllar hep bizden mutlulukları alıp götürdü
Üzüldük, hırpalandık, vurulduk
Senin saçlarına ak düştü, benim gönlümün bahçesine sen
Alın yazım sen oldun
Sevdamın adı sen 
Günahım,
Sevabım,
Vebalim sen
Yarına neden çıkamadık Zelal? ...
Gözlerimin çukuruna gömerdim hasretini
Yüreğimde alev alev ağıtlar yakardım  yokluğunda
Ağıtlarımda sessizce adını mırıldanırdım hep
Tınısız, 
Notasız
Türkü koymuştum adını 
Ezgisiz 
Notasız
Sessiz 
Bizi yakan türküleri şimdi kim söyleyecek  Zelal? ..
Bir bahçe yaptım göğsümün sol yanında 
İçinde güller 
Yaprakları, zümrüt yeşili gözlerine benziyor
Rengi dudaklarının kırmızısı, 
Dokusu kadife tenin
Hepsi salkım saçak
Laleler, sümbüller, menekşeler rengarenk
Yalnız bu dünyada, senin kadar güzel çiçek yok Zelal... 
Bizim buralarda kışlar beterdir
Uzun bitmek bilmez kış gecelerinde seni düşlerim.
Dışarıda poyraz acı acı ıslık çalar
Kar üstümüze lapa lapa yağar üşütür
Sana gelmek isterim, yada sesini duymak 
Donar sensizlikte  bedenim, ellerim ayaklarım tutmaz olur
Aklım donar, 
Ruhum donar,
Kelimeler  donar 
Temmuzu beklemek mi lazım sana gelmek için
Daha Temmuza çok var
Akla ziyan kartopu göz yaşlarım yastığımda duruyor
Üşüyorum, çok üşüyorum 
Hadi gel ısıt  Zelal...
Ne yapılır şimdi sensiz bilmiyorum
Seni özleyebilir yada aklımdan çıkarıp atabilirim
Bir şiir yazabilirim senin için, 
Kağıtsız, kalemsiz,
Her cümlesine adının baş harfini koyabilirim
Ve yahut dizelerinde seni unutmuşluğun acısını çekebilirim
Bir sigara yakabilirim pekala, kekik kokulu
Dumanıyla ismini yazabilir, yada buğulu gözlerini çizebilirim
Sonra 
Sonra seni içime çekebilirim ciğerlerimi yırtarcasına
Ve sen bana gülebilirsin 
Bir tebessüm
Sende gamze çok
Bende gamzelerine ölüm 
Sen bana bir gül 
Ben bin öleyim gülüşüne
Bu suskunluk, bu bekleyiş nedir Zelal? ...
Hüznün yüzüyle Eylülü avuçladım
Oysa mevsim Bahar, aylardan Nisandı
Tomurcuk gülleri, kır çiçeklerini toplayacakken 
Kurumuş  yaprakları avuçlarıma doldurdum
Bir dalım daha kopuyor, bin yaprağım daha savruluyor
Her gidişinle
Söyle bu garip yolculuk nereye Zelal? 
Göz nurum
Kaç koca yıl geçti aradan 
Kaç koca ömür daha seni bekleyeceğim 
Sen uzak diyarların cennetinde eğlenirken
Ben bildik şehrinin kaynayan cehenneminde yanıyorum
Nereye baksam yokluğun çarpıyor yüzüme
Nereye dokunsam sensizlik bıçak gibi kesiyor 
Karabasanlar kuşatıyor her yanımı
Yaz  yağmurları gibi, göz yaşlarım boşalıyor gözümden
Sürgün yemiş gibi arkama bakmadan gidiyorum
İntiharıma  koşuyorum.
İşte o an 
Anlıyorum ki  dünya yanmış,
Dünya  sensiz koca bir yalanmış Zelal…
Temmuz 2011
	
Kayıt Tarihi : 7.7.2011 10:46:00
 
 
 
 
 Şiiri Değerlendir
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
 
 



uzun şiirler sıkar beni okuyamam ama bu şiiri bir cırpıda okudum ve her kelimesini sindirdim her cümlen yankılandı beynimde...
çok çok güzeldii okumak hislerini ve senin hikayeni..
Yüreğine hislerine kalemine sağlık sevgili sairim.. +10 puan inan cok daha fazlasını hak ediyo şiirin ve antolojimdede yer almalı..
TÜM YORUMLAR (1)