Süzüldü  gecenin siyahında 		
yeryüzünüz beyaz gelinliği
çalılara.
Sonra kucaklaşıp kaynaştı
toprakla.
Günün matlığında
Yalnız geceler Sessiz,
Sessiz geceler karanlık.
Hem çok yakın
Hem de çok uzakta bir ışık
O sen.
Bakışımda bir parıltı
Bin bir hüzünle varmak zamana,			
Ve yanmak
Sensiz ziyan gecelere gün boyu.
Ardından bağırmak,
Bir nara patlatmak özlenenlere.
Veya susmak köle olmak,
Kendi mevsimimizi  yaşamak, 
Kimseyle sırrımızı paylaşmamak,
Birlikte ömrümüzü sonlandırmak
İçin
İlle de bu gece gelmelisin.
Kurşun kadar ağır 		
havanın gecesinde
Mor renkli düş zamanımda
Çağırma beni.
Yıldızlar pusu kurarken
Geceye devam edeceğim
Pas tutmaz ozanın söyleyen dili 
Hal nice canlarım sormaya geldim
Var mı yüreğinde yarası olan
Şu canı gönlümden sarmaya geldim....Osman Öcal
İç güveyisinden hallice halim
Geldi son mevsim, kar yağdı yağıyor.		
Ay kendini gösterdi, güneş ondan kaçıyor.
Bu soğuk geceler, seni benden alıyor
Gönlüme ayrılık takılır bugün.
Haykırsam geceye bilmem duyarmı
Boşuna kafa yorma rakamlarla
Biri de aynı, beşi de aynı
doldur be saki bir kadeh daha
Şarap da aynı rakı da aynı.
İstersen gel otur dinle beni
Gök gürlerdi de 
Yağmur yağardı ve
Ben elimde şemsiye
seni karşılamaya gelirdim.
Sevinirdim
Tebessüm ederdim birazcık
Ve bir gün çıktın karşıma aniden, 	
Yüreğime tortulanan sevda eridi gitti,
Seninle Çocuk oldum yeniden,
Bilirim bu coşkuya sevdan itti.
Sen kimsin, nerelisin?
Hangi mevsimde doğdun,




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!