Arifin suskunluğudur
Aşığı bülbül eden
o arif değil midir
Aşığa gül görünen
Sukut ehline sor beni
Onlar anlar bülbülün dilini
Aşkın ateşi cehennemden baki değil mi
aşk ile yaksan cehennem insana nedir ki
yakacaksın aşk ateşi il yak bari
hem cennet görelim hem cemalini
Biz nasıl kul olduk ya rabbi
Sevmediği kulu affetmez
Sevdiği kuldan vazgeçmez
Günahtan el çekmez
Haramdan bir adım gitmez
Desen cennete köşk kurmuşuz
bir damla olsam
gözüne giremedim gayrı
gözünden düşsem
süzülüp kalbine insem..
Sevgiyle bıraksaydın beni
Allaha emanet etseydim seni
kaybetmeseydim sende sevgimi
Gittin uzak diyorsun ya hani
şiirlerimi bıraksaydın demem o ki
Dilbere yakışmasaydı hicap
hicret etmezdi yürek sana icap
Sen suskunluğunla kazanıyorsun yürek
Ben susamadığımdan banada sen gerek
Dil-i mürde düştü gönlü alem
Kalmadı içinde bir zerre hurrem
Etmez artık ne söz ne sitem
Dil-i sir eyledi gönüldeki nem
baktım olmuyor ben sana dualar yazıyorum
gece yarıları yapılan duaları bilirsinde
geceye yazılan duaları ne bileceksin
kalemin aşk kokar gözyaşın damlar kağıtlara
mürekkep karışır yazdığın satırlara
gözyaşı ile yazılır dua anlayana duyana
Ey Dünya !
Ne zannediyorsun kendini?
seni dümdüz haldeyken
atmosferle kaplayan
dağlarla denge kuran
denizlerle boşlukları dolduran
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!