Zehirli Sessizlik Şiiri - Sadık Kocabaş

Sadık Kocabaş
143

ŞİİR


1

TAKİPÇİ

Zehirli Sessizlik


Zehirli Sessizlik
Sıyrıl artık o tatlı uyuşukluktan, ey can!
Ne bir yara merhemi ne de bir avuntu sesi.
Gözünün feri kararmış, ruhun derin bir viran,
Hakikatin gömüldüğü, bu zehirli nefesi.

Herkesin sustuğu yerde, gök gürültüsü olmalı,
Hiçliğe dönen ses değil, patlayan bir barut izi.
Vicdanın perdesi yırtık, yırtık kalsın, olmalı,
Erdemin nuru değil, şimdi karanlığın denizi.

Sahte "biz"den soyunmak, basit bir sevinç değil,
Bu, kalpteki pası söken, çetin bir cenk halidir.
Ruhun çığlığı artık deniz değil, lavdır,
Hakikat kelime değil, o kelimeyi yandırır.

Şehrin uğultusu bir hiçlik senfonisi ise,
O senfoniyi yakan, tek bir notanın gücüdür.
Kayboluş meyil değil, bu bir utanç vesvesesi,
Anlam, sessizlikte değil; o sessizliği deler geçer.

Ruhun kışı, baharla değil, bir alevle uyanır,
Yollar, varoluş değil; bir hesaplaşmaya çağrı.
Gözlerde kudret feneri değil, intikam parlar,
Hakikat, kalabalığı değil; yalanı yutan bir ağrı.

Tek yıldız değiliz; biz o yıldızın patlayan koru,
Işık değil, o ışığın geride bıraktığı yıkımız.
Saf bir "kim" değil, biz o benliği yakan boru,
Sükûnetten doğan haz degil, bir kasırganın hızıyız

Vakit, ne uzaklaşma ne de geri gelme vaktidir,
O hakikat, uyanan her ferdin damarında kanıdır.
Vazgeç o gölgeden, o gölge bir sonun taklididir,
Mihrabında yanan ışık, isyanın tek nişanıdır.

En gür ses, duyulmayandır, çünkü o, çelik bir sestir,
Hakiki gücü, yalnızlıkta demlenen şiirin hıncıdır.
Bu manifestoyu yazan, kalem değil, bizzat nefestir,
Dizelerde kılıcı bileyen, haykıran Kalemsiz Şair'dir.

Sadık Kocabaş
Kayıt Tarihi : 18.10.2025 06:17:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!