ZARALI HALİL
Ne zaman yanık bir türkü dinlesem,
Aklıma düşüyor Zaralı Halil.
Sazım ile feryat edip inlesem,
Ciğerim pişiyor yaralı Halil.
Bin dokuz yüz altı dünyaya gelmiş
On dördünde yetim hem öksüz kalmış
Çileden kederden nasibin almış
Dertleri üst üste sıralı Halil.
Düşünüp fikretmiş ezgiler yakmış
Gördüğü nesneye ibretle bakmış
Duygu deryasında çağlayıp akmış
Türkülerin dertli kralı Halil.
İtîkat eyleyip yolu tanımış
İnsan yaprak deyip dalı tanımış
Dünyada bin türlü hali tanımış
Gülememiş bahtı karalı Halil.
İnce Halil derler soyadı Söyler
O'nu öyle tanır şehirler köyler
Dokuz yüz atmış dört göçünü eyler
Böyledir dünyanın kuralı Halil.
Söylenip duruyor dillerde sözü
Hüzünlü nağmeler mest eder bizi
Yüreğime indi ince bir sızı
Mekânını gördüm göreli Halil.
Mehmet der,unutmam geçse de asır
Yeter imiş O’na bir kuru hasır
Saygıda kimseye etmemiş kusur
Edepli,erkânlı,töreli Halil.
Divâne Bülbül isimli şiir kitabımdan.
Mehmet ŞengülKayıt Tarihi : 23.2.2007 09:46:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

saygılarımı iletirim..
gurbetten sılaya
selam ve dua ile..
Saygılar.....
TÜM YORUMLAR (4)