Eylül sabahı gibiyim,
Biraz hüzünlü, biraz buruk.
Yorgun sevdam yaprak gibi dökülüyor
Sonbahar yağmurunda ıslanan gözlerim üşüyor
Adını anarken titreyen dudaklarımdan,
zindan misali hayatta,
hapis gecelere mahkûm olmayı
nerden bileceksin...
nerden bileceksin, müebbet sevdanın,
hücre duvarlarını...
Gece ve gündüz kadar
Hem yakın, hem uzağız
Siyah ve beyaz kadar
Hem ayrı, hem aynıyız
Oysaki bakışların mabedimdi
Vuslata en çabuk ulaştığım...
Eylül bile yağmurla veda etti giderken,
Sen bir “hoşçakal” demedin.
Yüreğimle bakarken gözlerine,
Sen arkana bakmadan gittin.
Adım attığın her sokakta yapraklar savruldu,
Sılaya hasret gurbetteki yalnızlık
Hep ayrılık, hep ayrılık...
Gözümde tüter çocukluğumun sokağı,
Bir yudum memleket,
Bir yudum hasretlik.




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!