Zamansız Hasret
Yokluğunda…
mevsimleri… güne ekledim
— Sen gelmedin —
Aylar…
yıllar…
birbirine karıştı
Takvimler sustu…
Saatler… yoruldu
Zaman…
ellerimde parçalandı
Ne geceydi…
ne gündüz…
Bir aydınlık vardı…
ama ısıtmayan
Bir karanlık vardı…
ama uyutmayan
Sadece… bekleyiş vardı
Adını… her nefeste arayan
bir kalp gibi…
Rüzgâr…
esmeyi unuttu
Yağmurlar…
toprağın yolunu kaybetti
Gökyüzü… soldu
Deniz… duruldu
Kuşlar… göç etmedi
Çiçekler… açmayı unuttu
Ve ben…
senin olmadığın
her şeye… küstüm
Gözlerim… hep aynı noktada
Bir kapı… bir yol… bir kıyı…
Belki gelirsin… diye
En sevdiğin kokuyu…
penceremde tuttum
Her ses… sen sanıp irkildim
Her gölge… adını taşıdı
geceler boyu…
Bazen… hayalini gördüm
uykularımda
Bazen… adını duydum
rüzgârın dilinde
Ama her sabah…
yalnızlığın… soğuk eli
omzuma dokundu
Ve hatırlattı…
Gelmedin…
Yokluğun… büyüdü
Ben… küçüldüm içinde
Bir gün gelir… dedim
Gelmedi…
Anladım ki… bazı bekleyişler
bir ömürden bile… uzun sürer
Ve bazı hasretler…
zamanın kendisini bile… yorar
Ama yine de…
Aynı yerdeyim
Aynı duada…
Aynı dilekte…
Bir gün… adını fısıldayan
bir rüzgâr…
Beni… sana getirsin diye…
@dsız...
14 Ağustos 2025
Kayıt Tarihi : 14.8.2025 11:48:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!