.
.
.
delişmen anlarım gelince aklıma
uykularım nöbet tutardı
ara devriyelerinde baykuşlar kötü haberler getirir
sızardı yüreğim göz ibiklerimden
ter kokardı sabahları toprak
kalabalık sokaklar ne kadar acımasız sarmalardı
zamansız ayrılıkları
bir türkü tuttururdu gidenlerin anısına
bir sürü afiş asılırdı boş duvarlara
yalan dolan ne varsa üç on beş matinesinde bilmem ne sinemasında
oysa ben ne oyunlar oynamıştım bu hayata
ilk alkışımı
anamın kasıklarında yarattığım depremle almıştım
sonrasında tüm bedenimde derin yara izleri bırakmıştım arsızlığımla
gün geldi
bir gül kökünde biriktirdim zehrimi
gün geldi
köstebekler pusuda bekledi “güz”e dönsün ömrüm
talan etsinler beni
kötüyüm
ne zaman bana ait birini düşünsem
savrulur giderim
ne zaman kendimi düşünsem kimsesizliği görürüm
ne çok esmer hikayeler türetirim
hiç sonunu getirmeden yok ederim kahramanları
kulağıma çığlıklar kaçarken
ayaklarını öperim yamacında kaldığım dağın
ve sevgimi umudun ipine asarım
hep kayıp düşüncelerim olur benim
örneğin
bir nehri yakarım yatağında
gel diye bağırsam bir bulut indiririm gökten
düşe kalır gölgem
ellerimde soğuk bir demir
ağzında kana susamış zehir
içimde patlamaya hazır birkaç kahkaha emrimi bekler durur
tüm sokaklar adreslerini yitirir
helak olur şehir
Kayıt Tarihi : 14.4.2007 18:16:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!