Tezatlar dünyasında yaşıyoruz vesselam.
Buluşmak varsa ayrılık da olacak elbet.
Merhaba diyerek başlamıştık yıla,
Şimdi elveda nağmesinin ayak sesleri,
Patırtıyla uygun adım yürüyor.
Her sesle gönülleri hüzün bürüyor.
Daha dün mutlu mesut bir aradaydık.
Şimdi kapının tokmağına vurmaya başladı ayrılık.
Saatin tik takları dokunurken ayrılığın sazına,
Veda türküleri, tütmeye;
Hüzün şarkıları, esmeye başladı.
Her teneffüste bizimle sohbet eden kumrular,
Firak ateşiyle figana durdu.
Her zil sesi, bir muhabbetin habercisiydi.
Dost gönüller dizilirdik demir basamaklara.
Soğuk demir merdiven ısınırdı sıcacık sohbetimizle.
Ne kasvet kalırdı kalplerde ne ümitsizlik…
İçilen çayın buğusunda ısıtırdık sözlerimizi.
Bazen anılar, bazen hayaller düşerdi dudaklardan.
Çoğunlukla da insanlığın derdiyle dertlenilirdi.
Çözüm önerileri dillendirilir,
En çok da adalet ah adalet denilip
Adaletin bozuluşu tuzun kokmasına benzetilirdi.
Fikirlerin çarpışmasından barikayı hakikat doğardı.
Yüzü güleç, kalbi sevgi dolu dostlarla
Bir yılı dostça, yaşadık
Karanlığın kapısını kapatıp
Geleceğe hep ümitle baktık.
Asıp kesmedik, kuru hayallerle avunup avutmadık.
Ümit aşıladık, hakikat deyip hakikate yelken açtık.
Sahte yüzlerden, sahte sözlerden aman deyip kaçtık.
Zamanı erittik dostça sözlerle
Benliğimizden benler kattık anlara
Dostluk damgasını vurduk zamanlara.
Göz açıp kapar gibi geçti bir sene.
Belki bu dost demlerini yaşarız yine.
15.06.2022 / Kartal / İstanbul
Ercan KurbanKayıt Tarihi : 15.6.2022 16:52:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

beğeni ile okudum
TÜM YORUMLAR (1)