Zamanı Tanımayan
Hatice GÜZEN
---
I. Karşılaşma
Dalgalar yüzüme bir çağrı bırakıyordu
derinliğin en suskun yerinden,
suya işlenmiş, yıkanmayan bir sır gibi.
Oltam suya inerken
taşlara zamansız bir şekil vurdu.
Gözlerinde ışık kırılan biri yaklaştı;
kitabını rüzgâra,
sözlerini göğe ve denize saldı
ve sadece dedi ki:
Ruhum seni tanıyor.
---
II. Hatırlayış
Sesinde eski bir ezgi,
yüzünde unutulmuş bir iz
yılların ötesinden gelen
ama hep burada kalmış gibi.
Oltamın altına girdi usulca,
çaparilerim takılmasın diye
toprağın göğe açılan yorgun yelkenine.
Bir kez daha fısıldadı:
Ruhum seni tanıyor.
inandım
adını bilmediğim için değil,
sesindeki çağrının çağrısızlığına.
---
III. Ayrılıksız Uzaklık
Aynı toprakta doğmuşuz belki,
ama hiç karşılaşmamışız.
Bir rüyanın iki yakasıyız;
aynı aynada çatallanan iki iz.
Ne ad, ne zaman,
yalnızca tanımadan tanımak var aramızda.
Sözler dua gibi durdu;
sıcak, ağır ve eksilmez.
Gözleri son bir şey söylemeden
gitti,
deniz çekildi,
sahil sustu,
mevsim kırıldı içimize.
Artık İstanbul kadar uzak
ve yine de bir nefes kadar yakınız birbirimize.
bazı ruhlar,
birbirini çağırmadan bulur
ve bir daha
hiç dönmez o ilk sessizliğe.
Hatice Güzen
Kayıt Tarihi : 4.4.2025 18:22:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!