Zaman ve Sonsuzluk

Ahmet Nejat Alperen
1910

ŞİİR


29

TAKİPÇİ

Zaman ve Sonsuzluk

Gölgenin koynunda saklı bir sır,
Işığın kalbinde doğan bir hakikat.
Her karanlık bir perde,
Her ışık bir kapı,
Her suskunluk bir dua,
Her yankı bir cevher.

Ayın solgun yüzünde gizlenen özlem,
Güneşin ateşinde saklı bir vuslat.
Gece, kalemin siyah mürekkebi;
Gündüz, kelimenin beyaz tebeşiri.
Bir yanıyla gizleyen,
Bir yanıyla açığa çıkaran,
Bir yanıyla susturan,
Bir yanıyla haykıran.

Göğün derin kuyusunda yankılanan nefes,
Yıldızların gözyaşında saklı bir sır.
Karanlıkla ışığın kavuştuğu yerde,
Şairin kalemi bir mihenk taşı olur.
Ne gölge tam karanlıktır,
Ne ışık tam aydınlık;
İkisi de bir sır, İkisi de bir yolculuk.

Ve işte şair,
Gölgenin ardında ışığı arayan,
Işığın içinde gölgeyi bulan.
Her mısra bir denge, Her kelime bir sır,
Her dize bir dua. Yoksa nasıl doğardı bunca mısra,
Olmasaydı gölgeyle ışığın kavgası…

Dünün gölgesinde saklı bir hatıra,
Anın kalbinde doğan bir sır,
Yarının ufkunda bekleyen bir dua.
Zaman, görünmez bir nehir;
Her damlası bir kader,
Her akışı bir yolculuk.

Ruh, göğün merdivenlerinde yürüyen bir seyyah,
Her basamakta bir sırra dokunan,
Her adımda bir perdeyi aralayan.
Kimi zaman bir yıldızın gözyaşı,
Kimi zaman bir melek nefesi,
Kimi zaman bir kuşun sessiz kanadı.

Karanlıkla aydınlığın kavşağında doğan kelime,
Suskunluğun bağrında yankılanan dua.
Her mısra bir anahtar, Her hece bir kapı,
Her dize bir yolculuk. Ve işte şair,
Zamanın aynasında kendi yüzünü arayan,
Kelimenin kuyusunda hakikati bulan.

Yoksa nasıl doğardı bunca mısra,
Olmasaydı zamanın sırrını çözen kalemin nefesi…

Ruh, faniliğin dar kapısından geçerken
Bir kuş misali kanat çırpar sonsuzluğa.
Her nefes bir vedadır,
Her gözyaşı bir yolculuk,
Her kalp atışı bir kapının anahtarıdır.

Toprak, bedenin yorgun yatağı;
Gökyüzü, ruhun özgür menzili.
Bir damla kan, bir damla su,
Hepsi bir iz, hepsi bir işaret.
Ölüm, bir bitiş değil,
Başka bir âleme açılan perde.

Göçen ruh, yıldızların merdiveninde yürür,
Her basamakta bir sırra dokunur.
Kimi zaman bir melek nefesi,
Kimi zaman bir ilahi yankı,
Kimi zaman bir sessiz dua.

Ve işte şair, Ruhun göçünü kelimeyle resmeden,
Faniliği ebediyetle buluşturan.
Her mısra bir yol,
Her kelime bir iz,
Her dize bir dua.
Yoksa nasıl doğardı bunca mısra,
Olmasaydı ruhun sonsuzluğa açılan kapısı…

Ahmet Nejat Alperen
Kayıt Tarihi : 23.11.2025 15:15:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!