Sen girdin içeri, sustu bütün şarkılar…
Unuttu kelimeler bildiği tüm yolları.
Bir an durdu yelkovan, o en eski saatte
ve ben ilk defa gördüm gözlerindeki sonbaharı…
O an anladım, senden öncesinin…
Koca bir gurbet, meçhul bir diyar olduğunu…
Biliyorum, ben bu anın sarrafıyım…
Zamanı büken bir sevdanın rüzgarında.
Ben avucumda solgun anılar biriktiririm.
Bir bakışınla koca bir kışı bitiririm.
Paslı bir sandıktan çıkarıp en gizli rengi
Sana gökyüzünden yeni bir sabah getiririm.
Kırık bir tebessümü, öksüz bir damla yaşı
Koca bir ömre sermaye diye yetiririm.
Benim dükkanımda tozlu raflar, isli lambalar…
Toprak kokusu, yarım kalmış dualar…
Ben her gecenin ardından şafak söktürürüm
ben kurumuş dallara yeniden can yürütürüm.
Ve bir gün, tüm saatleri durdurup aniden,
sonsuzluk olsun diye, yalnızca o anı demlerim yeniden…
Hasan Belek
30 07 25
Akçay
Kayıt Tarihi : 31.7.2025 09:36:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Ben her gecenin ardından şafak söktürürüm ben kurumuş dallara yeniden can yürütürüm. Ve bir gün, tüm saatleri durdurup aniden, sonsuzluk olsun diye, yalnızca o anı demlerim yeniden… Hasan Belek 30 07 25 Akçay
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!