Bâb-ı Hut
(Balığın Kapısı – İçsel Yolculuğun Karanlık Derinliği)
I. Kıta — Suda Kaybolan Sûret
Ben sudan geldim, sudan geçtim,
Ayna tuttu bana deniz,
Suretim bozuldu her dalgada,
Ben, ben olmadan yürüdüm izsiz.
II. Kıta — Karanlık Rahim
Bir balığın karnında uyandım,
Karanlık, beni kendime doğurdu.
Ne ses vardı, ne yön, ne zaman,
Sadece kalbim, Rabbine doğru durdu.
III. Kıta — Teslimiyetin Gölgesi
Durdum. Döndüm. Derine battım.
Ne akıl kaldı, ne yol, ne kıyı.
Teslim oldum suya, sancıya,
İçimde kırıldı nefsin kemiği.
IV. Kıta — Sessizce Dua
Balığın gözünden dünyayı gördüm,
Her şey sustu; kelâm bekledi.
Bir “La ilâhe illâ Ente...”
İlahi bağış, kalbime söküldü ve indi.
V. Kıta — Çıkış Kapısı
Toprak koktu suyun içi,
Hut'un karnı doğurdu beni yeniden.
Yunus gibi düşüp secdeye,
Artık her zindan, bir cennet temsilen.
Epilog (Tasavvufi Yorum)
Ey derviş,
Sen bazen sudur, bazen balık…
Ama en çok da balığın içindeki karanlıksın.
Unutma:
En hakiki ışık, en karanlık derinlikten doğar.
Ve sen, suyun her katmanında kendine akan bir nehir gibisin.
Kayıt Tarihi : 26.7.2025 23:41:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!