Zahidin hayalleri vardır, basılı çıkınında.
Yürüdüğü taşlı yollar, elinde eğri bir asa.
Ayakları yara bere içinde, yırtık bir çarık,
Bulanık bir zihinle, her dem medcezirden Arafta
Üzgün ancak kararlı bir sima, ak düşmüş sakallar.
Yaşanmışlardan çok, yaşanmayanlardan kalanlar.
Yamalı, yırtık ancak çok değerli eski bir aba
Bir dilim ekmek, vuslat ve cevher heybeden taşanlar.
Hakkın divanında kavusmaktır muradı o mâha.
Kader ise sıçradı, senin bir korkak kararınla.
Sevdiğim bu ne hal. Gözlerini neden kan bürümüş,
Açtım penceremi, bu gece de gel rüyalarıma
Ayrılıklar da asla dahil olmamalı sevdaya,
Titreyerek ruhun yıllar sonra gelen masivayla.
Aşacağız ufuklar, gezeceğiz Arş-ı alemi
Dizlerimize kadar uzanan, yırtık bir hırkayla.
Leyli! Yandı bağrım kor oldu. Sen hala bihabersin,
Şu sessiz gecelerin vurdumduymazı vebalisin.
Sanma sensiz dalgalanır bu surda feth-i mübin.
Sen ki; nice gamzedenin dilinde her dem zikirsin
Kayıt Tarihi : 2.1.2022 03:22:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
On altıli hece ölçüsünde

Huzurla kalın, selam ve saygılar sunarım.
Çok teşekkür ederim hocam sağolun var olun
Çok teşekkür ederim hocam sağolun var olun
TÜM YORUMLAR (10)