Ilık bir meltem gibi, güneşin doğduğu yerden
Bir umut olup koptuk, bozkırın yüreğinden
Nakış nakış yayılarak şafak huzmelerinden
Bir muştu yankılandı nal seslerimizden
Her an gelecekmişcesine başka âlemlerden
Bizdik, asırlardan taşıp yüz yıllardır beklenen
Perde perde her yanı kararan gecelerden
Sor bizi, matemli gözlerden, yanık yüreklerden
Yağız atlarla geçmiştik, Altaylardan, Tuna’dan
Hülyalar duruyor içimizde, o asil hatıradan
Bir ışıltı; yedi iklim, üç kıta, mavi vatandan
Bir kıvılcım parlıyor, rüzgârı yalayan kanatlardan
Yine feyizle ilham alıp, o ebedi güneşten
Sebiller kuracağız haktan, hakikatten barıştan
Çelik bir irade gibi, demirden, taştan, ateşten
Haykırdık, haykıracağız; “büyüktür dünya beşten”
Yüzyılın önsözünü yazıp çelik kanatlarla
Ufukta tüneller kazıp demirden atlarla
Yetim başları öpmek için gümüş damlalarla
Geliyoruz heybemizde yağmur yüklü bulutlarla
İsmimiz dillere nefes nefes, hece hece
Adanmışlar çağına göz kırpıyor yine gece
Mazlum coğrafyalar, ab-ı hayat ince ince
Dolacak bu rüzgâr dinip, fırtına kesilince
Ardımızda en içten, dua dua yakarışlarla
Hayasız yüzler, sağır kulaklara haykırışlarla
Sil baştan başlıyoruz en heybetli bakışlarla
Süslemek için yeryüzünü, yepyeni nakışlarla
karakterimizdir bağımsızlık, yasamız hürriyet
Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet
Asalet ve özgürlük, ilkemiz ebet- müddet
Bizimle sonsuza dek, yaşasın cumhuriyet
31.01.2023
Ali AKPINAR
Kayıt Tarihi : 5.7.2025 00:37:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)